Gördüğünüz gibi, tapınaklar ve tanrılar eski medeniyetler için çok önemlidir. | TED | و كما ترون، تلعب الالهة و المعابد دوراً كبير في كل الحضارات القديمة. |
Tanrılar da aralarında tartışırlar. Fırtına çıkar. tapınaklar yıkılır. | Open Subtitles | احيانا الالهه تتجادل ثم تهب رياح عظيمه وتسقط المعابد |
Böylece 36 üyesini ve eşlerini erotik heykelleri ile bilinen Khajuraho tapınakları'ndan birine davet etti. | TED | لذلك قاموا بجمع كل 36 فرد من المجموعة و شركائهم لإحدى المعابد في كاجواره المعروفون بتماثيلهم المشهورة |
Dünyanın bazı yerlerindeki tapınaklarda, ya da benzeri gizemli yapılarda buna benzer bir formda mimari dizayn kullanılmış.. | Open Subtitles | عبارة عن اجزاء من العالم اجزاء متشابهة يشبة المعابد فى التصميم و البناء |
Eğer sen her yerdeysen o zaman bunca Tapınak neden? | Open Subtitles | اذا كنت موجود في كل مكان لماذا بنوا المعابد ؟ |
Söylesenize dünya çok güzel, peki neden Tanrı sadece tapınakta yaşasın ki? | Open Subtitles | قل لي شيئاً واحداً العالم جميل جداً ، يسكن الرب في المعابد |
tapınakların girişinde adet dönemindeki kadınların ve kızların girişini yasaklayan yazılar görebilirsiniz. | TED | كنت ترى منشورات في خارج المعابد تمنع دخول أي فتاة أو امرأة حائض. |
tapınaklar; bozuk paralarını atıp... | Open Subtitles | المعابد مليئة بالزوار الذين يرمون بنقودهم |
Etrafta bir çok güzel Tapınak vardı hatta Japonya'daki en güzel tapınaklar diyebilirim. | Open Subtitles | كل تلك المعابد الجميلة هناك من أجمل المعابد في اليابان كلها |
İlk görüntüdeki tapınaklar falan onlar neydi öyleyse? | Open Subtitles | تلك الصورة الأولى، المعابد والأشياء، ماذا كانت إذًا؟ |
İnşa ettikleri tapınakları biliyoruz - insanların gelip farklı bir gerçeklik deneyimledikleri yerleri. | TED | نعرف المعابد التي بنوها حيث يذهب الناس ليشعروا بواقع مختلف |
İnsanlar tapınakları boşaltıyor ve tanrılara sırt çeviriyor. | Open Subtitles | الناس تركت المعابد و تحولوا عن الآلهه أي آلهه ؟ |
İnsanlar tapınakları boşaltıyor ve Tanrılara sırt çeviriyor. | Open Subtitles | الناس تركت المعابد و تحولوا عن الآلهه أي آلهه ؟ |
Tüm o kutsal yazıtlar, dualar veya tapınaklarda tanrıya sunulan adaklar hiçbirisi onu tekrar bize getirmeyecek. | Open Subtitles | وكُلّ الكتب المقدّسة كُلّ الصلوات كُلّ التضحيات التي تقدًم في المعابد لا شيئ سيعيدها الينا، أليس كذلك؟ |
Tüm o kutsal yazıtlar, dualar veya tapınaklarda tanrıya sunulan adaklar hiçbirisi onu tekrar bize getirmeyecek. | Open Subtitles | وجميع الصلوت معاها , كل التضحيات عرضت في المعابد, لاشيء من ذلك سوف يعيدها اليس كذلك؟ |
Bu tapınaklarda, Tanrıya hizmet eden 142 rahip var. | Open Subtitles | هناك 142 كاهن لخدمة الآلهة في كل هذه المعابد |
Daha da önemlisi, el konulmuş bütün Tapınak ganimetlerini, tanrıları, heykelleri geri almalarına izin verecekti. | TED | والأكثر أهمية، أنه سيسمح لهم باستعادة الآلهة والتماثيل وأواني المعابد التي تم احتجازها. |
İnsanlar, onun tapınakta yaşadığını söylüyorlar. | Open Subtitles | - الناس يقولون أنه يعيش في المعابد |
Kutsal koruları inceliyoruz ya da eski tapınakların etrafındaki kutsal ormanları. | TED | نستعرض البساتين المقدسة، أو الغابات المقدسة حول المعابد القديمة. |
Peki ama o sinagog, Manzetti ve tüm o olaylara ne oldu? | Open Subtitles | حسنا ماذا عن المعابد ومانزاتي و .. و ما شابه ذلك؟ |
Seul'da çok sayıda Budist tapınağı var. | Open Subtitles | يوجد العديد من المعابد البوذية في سيؤول. |
Tapınaklara bir kere girdin mi o ruhu yakalamalı ve zevk almalısın. | Open Subtitles | كما ترى، تتميّز المعابد بأنه يجب أن تصطبغ بروح المرح بينما تستشرفها. |
Bütün anıtlardaki altını soy, tapınaklardaki, | Open Subtitles | قوموا بتجريد جميع الآثار العامة المعابد |
Budist tapınaklarında bulunan oyulmuş adaklık kase bulunur. | Open Subtitles | وجدوا آنية الكفارة المنقوشة الشهيرة في المعابد البوذية |
Ben Budist tapınaklarından geldiğini sanmıştım. | Open Subtitles | لطالما اعتقدت أن أصلها من المعابد البوذية |
İnsanların tapınaklarına, benim ve buradaki diğer iki kişinin heykellerini koymaları bunun kanıtıdır. | Open Subtitles | الدليل هو انا و رفقي الاثنين هنا تقديس المعابد التي حيث البشر يقمون باحترامها |