her zamanki odasını istiyor. | Open Subtitles | و يريد الإقامه في غرفته المعتاده |
Ertesi sabah Miranda her zamanki gibi uyanıyordu. | Open Subtitles | الصباح التالي, كانت تتلقى "ميراندا" مكالمة إيقاظها المعتاده |
Yatmadan önce her zamanki dozu alırım. | Open Subtitles | سوف اخذ الجرعه المعتاده فبيل النوم. |
her zamanki sohbetimizin biraz dışında. | Open Subtitles | انها خارج النطاق من محادثتنا المعتاده |
Louis her zamanki gibi size ödeme yapacak | Open Subtitles | ولويس سوف يدفع لك بالطريقه المعتاده |
her zamanki kızı Carla'nın hastalandığını söyle. | Open Subtitles | أخبريه أن فتاته المعتاده كارلا... مريضه |
her zamanki kızı Carla'nın hastalandığını söyle. | Open Subtitles | أخبريه أن فتاته المعتاده كارلا... مريضه |
Evet, her zamanki "görev tamamlandı" mesajı. | Open Subtitles | الرساله المعتاده "المهمّة أنجزت". |
- her zamanki plan mı? - Üç deyince ortak. - Ve 3! | Open Subtitles | الخطه المعتاده طبعاً يا صديقى |
Görünüşe göre Smelters her zamanki sayı yeme stratejilerinden uzaklaşmış... ve kendileri sayı atmaya karar vermişler. | Open Subtitles | على ما يبدو "سميلترز" عدلوا ...فى طريقه لعبهم المعتاده وهم يحاولون التسجيل الان بأنفسهم |
- her zamanki kanallardan. | Open Subtitles | القناه المعتاده |
her zamanki Mala. | Open Subtitles | . هذه مالا المعتاده |
her zamanki gibi başlayalım. | Open Subtitles | حسناً لنبدأ بالطريقه المعتاده |
Sizi her zamanki odalarınıza yerleştiriyorum. | Open Subtitles | غرفكم المعتاده تنتظركم |
Sadece her zamanki gibi harika ol yeter. | Open Subtitles | فقط كون على طبيعتك المعتاده |
Ve her zamanki sebeplerden değil. | Open Subtitles | و ليس بسبب الأسباب المعتاده |
Burt ve Virgina Burt'ün kamyonetini süsledikten sonra her zamanki yüreklilikleriyle propagandaya başladılar. | Open Subtitles | لذا (بيرت) و (فيرجينيا) وبإحتيالاتهم المعتاده (خرجوا للتخييم بعد زخرفة شاحنة (بيرت |
- Bu yüzden "her zamanki" deniyor. | Open Subtitles | (هذا ما تسمى (المعتاده |