Ama herşey, buraya uğrayan ötücü kuşların istediği gibi değil. | Open Subtitles | لكن الطيور المغردة التي تتوقف هنا لا تجري الامور بهواها |
ötücü kuşların, göçebe kuşların sayısı büyük ölçüde artmaya başladı. | TED | بدأ عدد الطيور المغردة, والطيور المهاجرة... ...في التزايد بصورة كبيرة. |
Şimdi, şarkı zamanla fazlasıyla dönüştü, biyologlar kuş türlerinin, bilhassa ötücü kuşların ve su kuşlarının, tek eşli olup olmadıkları konusunda derin tartışmalara girdiler. | TED | في الوقت التي كانت فيه هذه الأغنية شعبية، ناقش علماء الأحياء أصناف الطيور كالطيور المغردة والطيور المائية وما إذا كانت أحادية الزواج أم لا. |
Ne kadar ötücü kuşun, veya yumurtasının, veya yavrusunun diğer kuş veya yırtıcı hayvanlarca yok edildiğini unutuyoruz. | Open Subtitles | نحن نتغاضى عن كيف أن هذة الطيور المغردة الجميلة أو صغارها أو بيضها.. دمروا بالحيوانات والطيور الجارحة. |
ötücü kuşlar şu anda çöle üşüşüyorlar. | Open Subtitles | الطيور المغردة الآن تحلق فوق الصحراء |
Tüm ötücü kuş avcılarının burada toplanmasıyla belki de İşkoçya çalılıklarında görülebilecek en zarif mavidoğan. | Open Subtitles | من بين جميع صائدي الطيور المغردة التي تجتمع هنا، أكثرهم رشاقة قد يكون طائراً يُرى في مستنقعات سكوتلندا (أنثى (هاريير |
Anlaşılan o ki, çalışma üzerine çalışma yapıldı ve sadakatsizliğin birçok kanıtını bulduk. (Gülüşmeler) Kuş türleri içinde, özellilke tek eşliliğin zirvesi olarak düşündüğümüz ötücü kuşlarda. | TED | وتبين، في دراسة تلو الأُخرى أنه توجد أدلة تشير إلى الخيانة... (ضَحك) بين أصناف الطيور، وبالذات تلك الطيور المغردة التي ظننا أنها تُمثل قمة أحادية الاقتران. |
- Avusturalya'dan ötücü kuşlar. | Open Subtitles | - نحن الطيور المغردة ، من استراليا ! |