"المغليّ" - Traduction Arabe en Turc

    • kaynayan
        
    • kaynamış
        
    - Yaşıyor. Hiçbir şey kaynayan denizden zarar görmeden çıkamaz. Bu zarar görmeden çıktıysa o da çıkmıştır. Open Subtitles لا يمكن لشيء النجاة مِن البحر المغليّ طالما أنّها نجت، فقد نجا أيضاً
    Hatırlarsan, kaynayan Denizde acımasızca bizi yarıda kesmişlerdi. Sana bunu verebilmek için... daha önce bir türlü fırsatım olmamıştı. Open Subtitles قوطعنا بشكلٍ فظّ عند البحر المغليّ ولمْ تسنح لي الفرصة لأعطيكِ هذا
    kaynayan denizi önceden duymuştum ama dünya gözüyle görmek çok daha muhteşemmiş. Open Subtitles سمعتُ عن البحر المغليّ -لكنّه أكثر روعةً عن قرب
    "Bak, üçü de aynı kaynamış suda kaynadı. "Havuç sert girdi ama yumuşamış olarak çıktı. Open Subtitles "انظري، مرّ الثلاثة بالماء المغليّ عينه، إذ دخلت الجزرة قوية وخرجت ليّنة"
    Bu kadar yeter, teşekkürler, Olive. Kimse fazla kaynamış çayı sevmez. Open Subtitles هذا كافِ، شكراً لكِ يا (أوليف) لا أحد يُحب الشاي المغليّ كثيراً
    kaynayan Deniz'den bahsetmiştin. Open Subtitles ذكرتَ ذلك المكان البحر المغليّ
    Hadi gidelim. Kızıl Kraliçe. Cyrus'u kaynayan denize atan kişinin o olduğunu söylemiştin. Open Subtitles الملكة الحمراء، قلتِ أنّها هي التي رمَتْ (سايرس) في البحر المغليّ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus