Bayan Burton yatak örtüsünün üstüne margarita dökmüşmüş. | Open Subtitles | ملكة جمال بيرتون انسكب شيء على المفرش لها. وكان مارغريتا. |
Bilirsin,şu yatak örtüsüne gerçekten uzanmamalısın. | Open Subtitles | كما تعلم .. لا يجب عليك الاستلقاء على هذا المفرش |
Evet, daha alışveriş merkezine gidip döşek alacağız. | Open Subtitles | علينا أن نمر على المخزن الكبير لنشتري المفرش |
yatağı ve bazayı kaplayan kumaştır. | Open Subtitles | انه القماش الذي يغطي المفرش والنابض الصندوقي. |
Bu restoranda daha önce bulunmamanıza rağmen bu masa örtüsünü görmüşsünüz ama tanımayı başaramıyorsunuz. | TED | على الرغم من أنه لم يسبق لك التواجد في هذا المطعم كنت قد رأيت هذا المفرش و لكنك فشلت في التعرف عليه. |
İki ayda bir döşeği çevirmen gerekiyormuş. | Open Subtitles | يُفترض أن ينقلب هذا المفرش كلّ شهرين. |
Kurutucu durdu ama masa örtüsü hala nemli. | Open Subtitles | لقد أنهى المجفف عمله مبكراً ولكن المفرش ما زال رطباً |
Uygun fiyatlı yatak satın almanın eğlenceli olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن شراء المفرش الرخيص يجب أن يكون ممتعا |
Güzel,. şimdi, pencereden dışarı yatak yada yumuşak bir şey atmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن، أريدكِ أن ترمي المفرش أو شيء ناعم خارج النافذة. |
Şansımıza bu lüks kaplamalı, hafızalı köpüklü, 45 numaralı yatak düşüşümüzü yumuşattı. | Open Subtitles | لحسن الحظّ، هذا المفرش المضغوط رقم 45 خفّف وقوعنا. |
Şimdi de bu moteldeyim, yatak örtüsündeki lekelere bakmamaya çalışıyorum, yüzümde yumurta olduğu gerçeğiyle boğuşuyorum ve üzgünüm. | Open Subtitles | لذلك انا الان هنا في النُزل احاول ان لا انظر الى البقع التى على المفرش واصارع حقيقة انني محرجة جدا |
yatak örtüsü, saplı kristal bardak takımı ve porselen alabilirim. | Open Subtitles | يُمكنني أنْ أرتّب لتوصيل المفرش وكؤوس النبيذ، والأواني. |
Sonra sana bir döşek getiririz. | Open Subtitles | سأجلب لك المفرش لاحقا |
- Sen, ben, bu döşek. Bilmiyorum. | Open Subtitles | - أنت، ني، هذا المفرش - أنا لا أعرف. |
döşek mi? | Open Subtitles | المفرش ؟ |
Bir şeyler içiyor olmalıydılar ve içtikleri şey kafalarını güzel yaptığı için umursamaz olup yatağı ve kendilerini yaktılar. | Open Subtitles | ولا بد وأنهم كانوا يدخنون شيئاً وكانوا مجردون من عقولهم و أصبحوا مهملين فأشعلوا النار في المفرش |
Şimdi yatağı kaldırmama yardım et. | Open Subtitles | الأن ساعديني لقلب هذا المفرش ! |
Masanın örtüsünü verebilir misin? | Open Subtitles | مهلاً، هل بإمكانك أن تناولنى المفرش للطاوله؟ |
Masa örtüsünü hissedebiliyorum. | Open Subtitles | هذا المفرش استطيع الشعور بخشونته |
Masa örtüsünü kaldırın. | Open Subtitles | ضعها على المفرش |
Elbiseleri, döşeği, hepsini. | Open Subtitles | المفرش والملابس وكل ذلك |
Uyuması için ilaç alan da sensin masa örtüsü alıp onu sarmalayan da. | Open Subtitles | وأنتِ أحضرتِ المفرش ..... لنلفه به والعقار الذى وضعتيه لكى ينام |
Uzay. masa örtüsü uzay olsun. | Open Subtitles | المفرش هو الفضاء |