| -Evet. En sevdiğim hatıralarımın hepsinde, filmlerin yeri büyük. | Open Subtitles | أجل , كل ذكرياتي المفضلة كانت من الأفلام |
| Ted, ben M.I.T.'de okurken Einstein'ın En sevdiğim sözü şuydu: | Open Subtitles | تيد" حين كنت في معهد التقنية" مقولة "أينشتين" المفضلة كانت |
| En sevdiğim grup henüz kurulmamıştı. | Open Subtitles | فرقتي المفضلة كانت لم تظهر بعد |
| En sevdiği şiir ölüm hakkındaydı. Bence ölmeyi kendi istiyordu. | Open Subtitles | قصيدته المفضلة كانت عن الموت أظنه أراد أن يموت. |
| Yiyeceklerin iyi çiğnenmesi gerektiğine inanıyormuş ve org çalarmış ve En sevdiği çiçek kediotuymuş. | Open Subtitles | و تلغراف التكرار و كان يؤمن إيماناً راسخا بالصيدلة وكان يعزف على جهاز الأرغن و زهرته المفضلة كانت زهرة الهليوتروب |
| En sevdiğim iş ise "Raylı Bölme"işiydi. | Open Subtitles | وظيفتي المفضلة كانت عمل السكك الحديدية |
| En sevdiğim iş odun kırmaktı. | Open Subtitles | وظيفتي المفضلة كانت قطع السياج, |
| En sevdiğim diziler Sabrina'yla Charmed'dı. | Open Subtitles | مسلسلاتي المفضلة كانت "سابرينا" ، "السحر" |
| En sevdiğim bölüm Jimmy'nin vurulduğu bölüm. | Open Subtitles | - حلقتي المفضلة كانت عندما يتعرض (جيمي) لاطلاق نار. |
| Hepsinin En sevdiği sahneleri tam da bu parkta geçer. | Open Subtitles | وجميع مشاهدي المفضلة كانت هنا في هذه الحديقة |
| Müdürün En sevdiği bizi dövüşmeye zorlamaktı. | Open Subtitles | وسيلة المأمور المفضلة كانت إجبارنا على القتال |
| En sevdiği uğrak yeri Taksim'de bir kulüptü. | Open Subtitles | مطاردته المفضلة كانت في هذا النادي "التكسيم". |
| Adolf Hitler'in En sevdiği oyun kovboylar ve yerlilerdi. | Open Subtitles | لعبةُ "أودليف هيتلر" المفضلة كانت هي "رعاة البقر و الهنود". |
| Adolf Hitler'in En sevdiği oyun kovboylar ve yerlilerdi. | Open Subtitles | لعبةُ "أودليف هيتلر" المفضلة كانت هي "رعاة البقر و الهنود". |