HH: Ah, tava atma başka birini suçladığında söylediğin şeydir. | TED | هوانغ هونغ: رمي المقالي عندما تلوم شخصاً آخر. |
Bu yüzden tava atma Çin sosyal medyasında çok komik bir şakaydı. | TED | لذا كانت نكتة مضحكة على وسائل الإعلام الصينية، رمي المقالي. |
Kaseleri ben aldım Sen tencere ve tavaları al. | Open Subtitles | . أنا سأحضر الأوعية . وأنتم أحضروا القدور و المقالي |
Görünüşe göre perflorinlenmiş polimerle kaplanmış kızarma tavaları ya da gitar tellerini kapladıklarıyla benzer. | Open Subtitles | يبدو أنه مغطى بـ "البوليمور المشبع بالفلور" مشابه للذي يستعمل في تغليف المقالي أو أوتار الغيتار |
Bu tavalar Kardeş Sevgisi şehrinde yapıldı. | Open Subtitles | هذه المقالي مصنوعة في مدينة الحب الأخوي |
Onun Famine'si bol, kızartması az. | Open Subtitles | يمكنها أن تتناول المجاعة فقط و كمية قليلة من المقالي |
Seni kavanozlar ve tavalarla başlatacağım, zencilerle. | Open Subtitles | والعشاء في الثانية, ستبدأ بغسل المقالي و القدور مع الزنوج |
Viral olan tava atma jimnastik aerobik egzersiz videosu var. | TED | هناك فيديو لجمباز تمارين رمي المقالي انتشر بسرعة. |
Başlangıçta olur, ürettiğimiz tencere tava değil ki! Hata kabul etmeyen bir iş bu. - Ben onlara bir mektup yazarım. | Open Subtitles | إنها ليست صناعة القدر و المقالي إنها صناعة دقيقة |
İki tava, bir kaşık ve bir büyük leğen. | Open Subtitles | اثنين من المقالي ، ملعقة وحوض استحمام كبير من نازف. |
TikTok'ta çok fazla tava atma aerobiği yapıyorum. | TED | أقوم بتمارين رمي المقالي على تيك توك. |
Yapıştırmaz tava. Satılık düdüklü tencere. | Open Subtitles | المقالي غير لاصقة، موقد بالضغط للبيع. |
- tavaları hazırlarım. | Open Subtitles | - أنا سَأَبْقى هنا وأَعدُّ المقالي. |
- tavaları kutuya koydum, Bn. Parker. - Teşekkür ederim, Henry. | Open Subtitles | ( ـ لقد وضعت المقالي في الصندوق، سّيدة ( باركر ( ـ شكراً لك، ( هنري |
tavaları, alevleri ve içkiyi kullanarak kızartma devri Adam Jones ile birlikte bitti. | Open Subtitles | المقالي والنيران والخمر انتهى أمرها مع (آدم جونز). |
tavalar tezgahın altında. | Open Subtitles | المقالي تحت المغسلة |
- Çabuk aşçı, tavalar! | Open Subtitles | -بسرعة ايها الطباخ ، المقالي ! |
Birgün birlikte patates kızartması yiyorduk. | Open Subtitles | فييومما ... كنا نأكل المقالي الفرنسية |
Kaburga eti, az pişmiş... Patates kızartması ile. | Open Subtitles | "ريب آي" متوسط الشوي مع المقالي |
- Hayır, ben patates kızartması yiyen ihtiyar bir adamım sadece. | Open Subtitles | -لا، أنا مجرّد عجوزٍ يتناول المقالي . |
Tanrım evet! Bu tavalarla sert seks yapmak istiyorum! Makbuzları Pilar'a ver! | Open Subtitles | يا إلهي ، نعم أريد مضاجعة هذه المقالي بشدة (أعطي الإيصالات (لبيلار |