Almış olduğumuz Balistik raporlarına göre diğer cinayetlerde kullanılan 32 kalibrelik silah dün gece metrodaki cinayetlerde de kullanılmış. | Open Subtitles | تم التأكيد من قبل مختبر المقذوفات أن نفس السلاح, مسدس عيار 0.32 بوصة والذي استخدم في الحوادث الثلاث السابقة |
- Her... - Balistik raporlarına göre, her olayda farklı silah kullanılmış. | Open Subtitles | المقذوفات يؤكد أن الرصاصات 4 وجاء في الفترة من 4 بنادق مختلفة |
Ön Balistik incelemelerde, postacıyı vuran kurşunla, onun tüfeği uyuşuyor. | Open Subtitles | أولي مباريات المقذوفات له بندقية لقتل ساعي بريد في و |
Balistik incelemeye göre Lewis ailesinin tüm üyeleri aynı 357'lik ile vurulmuş. | Open Subtitles | أدلة المقذوفات أكدت ان بقية عائلة لويس قتلت بنفس المسدس عيار 0.357 |
Silâh üzerinde parmak izi var. Balistik raporunda okuyabilirsiniz. | Open Subtitles | ستجد بصمته على السلاح المقذوفات ستطابق الأغلفة |
Mermi vücudundan çıkarıldığında Balistik laboratuarına götür. | Open Subtitles | عندما يزيلون الرصاص من الجثث اذهب بهم إلى المختبر لعمل فحص المقذوفات |
Affedersiniz. Lambada bir bakalım. Derhal bir Balistik inceleme istiyorum. | Open Subtitles | إسمح لي خذها للمختبر ، أريد تقرير المقذوفات لنرى ماذا لدينا |
Balistik polisi öldüren silahı karşılaştırdı... mermiler Patti Jean'de bulunanlara uyuyor. | Open Subtitles | اخصائيو المقذوفات طابقوا السلاح المستخدم فى قتل شرطي الدوريه والاثار تتطابق مع تلك التى اصابت باتى جان |
Ordunun Balistik uzmanları karşılaştırmak üzere başka mermilerle talim yaptılar. | Open Subtitles | خبراء جروح المقذوفات بالجيش أطلقوا بعض الرصاصات المقارنة |
Balistik Senatör Kinsey'i öldüren kurşun ile uyumlu çıktı. | Open Subtitles | المقذوفات كانت تتشابه مع الرصاصه التي قتلت السيناتور كينزي |
Balistik derslerinde okutulacak bir vaka. | Open Subtitles | هذه بالتأكيد ستصل إلى سلسلة محاضرات قسم المقذوفات |
Balistik sonuçları gelmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنك حصلت على النتائج من فحص المقذوفات أجل لكنه غير متوافق |
Mark Herlan'ı sizin öldürdüğünüzü saptadık. Balistik rapor, lastik izleri, ayak izleri. | Open Subtitles | المقذوفات , والاطارات المسارات , وقوالب القدم |
Balistik, Kevin Duncan'ı öldüren kurşunun Fran Duncan'ın silahından çıktığını belirledi. | Open Subtitles | قسم المقذوفات يؤكد أن الرصاصة التي قتلت كيفن دنكان أتت من مسدس فران دنكان |
Elindeki her şeyi FBI'daki Balistik'e yolla. | Open Subtitles | أرسل كلّ ما وجدته لقسم المقذوفات لدى المباحث الفيدراليّة |
Balistik'in sonucunu görene kadar tahminde bulunmak saçma. | Open Subtitles | حسناً ، حتى نرى ما يحدّده قسم المقذوفات فمن السخف التكهّن |
Aletlerin analizi, Balistik ya da parmak izi kadar kesin değildir. | Open Subtitles | تحليل علامات الأدوات ليس دقيقا بقدر بصمات الأصابع أو المقذوفات |
Silahını bulduk, Balistik incelemede yapılacak. | Open Subtitles | عثرنا على مسدسك سنحصل على المقذوفات أيضاً |
balistiğe göre, bulduğumuz 38'lik Nilsen'i öldüren silahmış. | Open Subtitles | تقرير المقذوفات يفيد أن المسدس عيار 38 الذى وجدناه بشقتها هو الذى قتل نيلسون |
Balistikten haber yok, ama ilk bulgular Memur Beck'i öldüren silahın .357 olmadığı yönünde. | Open Subtitles | فحوص المقذوفات لم تعد بعد لكن تقرير الطبيب الشرعي يشير الى ان السلاح الذي استخدم لقتل الضابط بيك |
Doğru. Lindsay, sen ve ben Balistiği alacağız. | Open Subtitles | ليندساي، أنت و سأتخذ المقذوفات. |
Balistik raporlarını incele de şehirdeki diğer cinayetlerle bağlantısı var mı yok mu görelim. | Open Subtitles | دعنا نرى لو بإمكان المقذوفات مُطابقتها مع أيّ من إطلاقات النار في المدينة. |