Zırhlı aracın 15 dakika içinde orada olması planlanıyor. | Open Subtitles | ومن المقرر أن سيارة مصفحة أن يكون هناك في 15 دقيقة |
Evet, eylül ayında açılması planlanıyor. | Open Subtitles | أجل من المقرر ان يفتح في سبتمبر |
Bu gece tam vaktinde planlanan göreve uçacaksın. | Open Subtitles | ستقلع بالطائرة الليلة الآن سوف تطير حسب الجدول المقرر سيأخذونني من هنا |
Güvenlik derecesi sekiz, 2:00 ya da daha önce kalkması planlanmış. | Open Subtitles | المستوى الأمني الثامن من المقرر أن ترحل في الثانية صباحاً أو قبل هذا |
Zırhlı araç üst uçlu dükkanlardan para almak için ayarlanmış. | Open Subtitles | ومن المقرر أنها سيارة مصفحة لنقل حتى النقد من مجموعة من المتاجر الراقية |
Şimdiye kadar tüm korumaların vardiya değişimleri programa uygun gidiyor. | Open Subtitles | حتى الآن دورة الحراسة تتغير بحسب الجدول المقرر لها |
Bu teleskop ağı gelecek yıl kara deliğin ilk fotoğrafını çekmek için planlandı. | TED | هذه الشبكة من التليسكوبات من المقرر أن تلتقط أول صورة لثقب أسود العام المقبل. |
Aslında sadece çıplak dalma illüzyonu planlanmıştı. | Open Subtitles | كان المقرر أن تظهر خيالات غاطسة في الماء فقط |
Edwin Booth planlanıyor başrol oynamak | Open Subtitles | أدوين بوث من المقرر أن يؤدي دور البطولة (أدوين توماس بوث \ ممثل مسرحي أمريكي في القرن 19يؤدي مسرحيات شكسبير) |
Bildiğiniz gibi , ben görünür planlanıyor am | Open Subtitles | من المقرر أن أحضر |
Binasının bulunduğu bloğun sonunda yapılması planlanıyor. | Open Subtitles | من المقرر بنائها خلف بنايتها |
1974'de yapılan ve yıkım emri çıkan bir otel ve 1928'de yapılıp eve çevrilmesi planlanan bir depo var. | Open Subtitles | هناك فندق تم بنائه سنة 74 من المقرر عرضه و هناك مستودع مقرر تحويله تم بنائه سنة 1928 |
Geçen ay, Constance , Paris için dışarı çıktı dönmek için planlanan değil bahara kadar. | Open Subtitles | , الشهر الماضي , كونستانس ذهبت إلى باريس ليس من المقرر ان تعود حتى الربيع |
Yüksek hızlı demir yolu ağının Bangkok'u Singapur'a ve Vietnam'dan Myanmar'a ticaret koridorlarını bağlaması planlanan Güneydoğu Asya'yı ele alalım. | TED | دعونا نأخذ جنوب شرق آسيا، حيث شبكات السكك الحديدية عالية السرعة من المقرر أن تربط بانكوك بسنغافورة والممرات التجارية من فيتنام إلى ميانمار. |
Takasın, 34 dakika 18 saniye içinde, bir sanayi deposunda yapılması planlanmış. | Open Subtitles | الشحنة من المقرر وصولها خلال 34 دقيقة و 18 ثانية إلى المستودع الصناعي |
- Bu sabah için planlanmış beş ev ziyareti vardı, | Open Subtitles | حسنا ، لقد كان من المقرر لها زيارة خمسة منازل هذا الصباح |
Dulles'a iniş yapması planlanmış ve sonra Bogota'ya daha sonraki bir uçuşla bağlantı kurmuş. | Open Subtitles | من المقرر أن يهبطوا ترانزيت في مطار دالاس و يصعدوا على متن رحلة أخرى إلى بوغاتا |
Walsh'un karısını ve oğlunu öldüren Howard Clark bundan üç ay önceye salınması ayarlanmış ama Walsh Florida'yı terk etmeden önceki gün idman avlusunda çıkan sıradan bir hapishane kavgasında öldürülmüş. | Open Subtitles | هاوارد كلارك الرجل الذي قتل زوجة والش و ابنه كان من المقرر ان يفرج عنه قبل اشهر من الآن لكنه قتل في قتال عشوائي بالسجن |
Tarihi ayarlanmış bir mail. | Open Subtitles | . إنه البريد الإلكترونى المقرر |
Yarınki ayarlanmış denetime bağlı kalıyorsun. | Open Subtitles | يمكنك التمسك المراجعة المقرر غدا. |
- programa uyacağız. - Sayın Yargıç... | Open Subtitles | سوف نتابع حسب المقرر لكن يا سيدي |
Pekala, programa göre 11:30 da New Orleans Sanat Müzesinde olacaklar ...sonra French Quarter gezisinde ve sonra da bu geceki Satchmo Müzik Festivalinde olacaklar. | Open Subtitles | حسنا , كنت من المقرر أن تصل إلى نيو اورليانز متحف الفن في 11 : 00... ... ثم الى جولة من الحي الفرنسي... |
Eksploratori karın ameliyatı ve muhtemel bağırsak rezeksiyonu olması planlandı. | Open Subtitles | من المقرر أن يجرى له فتح بطن استقصائي واستئصال أمعاء محتمل. |
Ortak bildiri, sizin zamanınızla sabah 9'a planlandı. | Open Subtitles | من المقرر أن يخرجوا ببيان مشترك على الساعة 09: |
Albay, bu sabah iletişim taşlarını kullanmam planlanmıştı... | Open Subtitles | عقيد ,كان من المقرر لي استخدام احجار الاتصال هذا الصباح. |
Cinayet planlanmıştı. | Open Subtitles | وكان من المقرر بعناية |