Nedenini bilmiyorum. Masaya sadece tuzlu kraker koysalar ya. | Open Subtitles | لمَ لا يضعون المقرمشات وحدها على المائدة؟ |
Sandviçlerinin içine çatırdaması için kraker koyarsın. | Open Subtitles | تضعين المقرمشات في شطائركِ كي تكون مقرمشة |
krakerler çeyrek, fıstıklar 1 dolar. | Open Subtitles | المقرمشات تساوي ربع دولار والسوداني يساوي دولار |
"Adamım, bu krakerler beni susatıyor." | Open Subtitles | رباه، هذه المقرمشات تشعرني بالظمأ |
Dükkân sahibi beni cips filan çalarken yakaladı. Sosyal hizmet sorumlumu aradı. | Open Subtitles | ضبطني صاحب المتجر أحاول رفع المقرمشات وما شابه، فاتّصل بالمشرف الاجتماعيّ لي |
Sen mısır gevreği seversin, neden yemiyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | أنت تحبّ المقرمشات فلماذا لن تأكلهم ؟ |
10 paket kraker alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | أيمكننى الحصول على 10 علب من المقرمشات من فضلك ؟ |
Hangi insan çorbanın yanında kraker sunmaz ki? | Open Subtitles | ما نوع الشخص الذي لا يقدم المقرمشات مع الحساء |
Önceden telefonla söyledim. Efendim, tuzlu kraker mi, istiridye mi? | Open Subtitles | لقد طلبت مُسبقاً حسناً يا سيدى , أتريد الملح , بعض المقرمشات ؟ |
Bu krakerler beni susatıyor. | Open Subtitles | رباه، هذه المقرمشات تثير عطشي. |
Öyle sevmez, krakerler ve küçük cips sever. | Open Subtitles | لا، هو لا يحب ... المقرمشات وهو يحب تناول الرقائق الصغيرة |
Bu krakerler beni susatıyor. | Open Subtitles | هذه المقرمشات تشعرني بالظمأ |
Bunalımda olduğunda, cips paketlerine içinde elmas varmışçasına saldırır. | Open Subtitles | حين تكتئب تهجم على أكياس المقرمشات وكأن في أسفلها ماساً |
Robin, sen cips ve krakerlerle ilgilen. | Open Subtitles | روبين ،انت تحضرين المقرمشات والبسكويت المملح |
Mısır gevreği sesi ... | Open Subtitles | تبدو كصوت المقرمشات. |
Yağsız gevrek gecesi yapmak hoşlarına mı gidiyor? | Open Subtitles | أتعتقد انهم يحبون تناول المقرمشات قليلة الدسم؟ |
Bir krakeri çok fazla çiğnerseniz sakıza dönüşmez mi? | Open Subtitles | ماذا لو كانت المقرمشات قابلة للمضغ كاللبان؟ |
Çerez ya da soğuk bir şeyler ister miydiniz? | Open Subtitles | هل تريدين المقرمشات او المشروبات الباردة |
Şu fıstık ezmeli ve peynirli krakere bayılıyorum, fıstık ezmesi ve peynir tadında olmasa da. | Open Subtitles | أحب جداً هذه المقرمشات بزبدة الفول السوداني والجبن بالرغم من أن ليس لها طعم زبدة الفول السوداني أو الجبن |
Gevrekle beslenme şeklini bir anda bırakman zararına olabilir. | Open Subtitles | لا يمكنك الامتناع فجأة عن المقرمشات |
Krakerimiz, biramız ve Tv'miz vardır. | Open Subtitles | بل نحن أهل المقرمشات والبيرة والتلفزيون |
Bayatlasın diye o çok sevdiğin Krakerlerin kutusunu açık bıraktım. | Open Subtitles | تركت علبة المقرمشات التي تحبها مفتوحة حتى تصبح طرية. |
Ayrıca aslında orada kurabiyeler olması gerekiyor ama ama sikik krakerlerden başka bir şey olmuyor. | Open Subtitles | بالإضافة لديهم تلك المقرمشات اللعينة الصغيرة التي من المفترض ان تكون بسكويت لكن من المفترض أن تكون مقرمشات |
Yemek yapıyorum ama şimdilik sadeca atıştırmalık.. | Open Subtitles | ،لقد أعددتُ الغدء ولكن الآن سنتناول المقرمشات فحسب |