O taş ocağını çocuğu buldukları yeri devlet mi işletiyor? | Open Subtitles | ذلك المقلع, حيث وجدوا الصبي, هل تديره الولاية؟ |
Aylaklar. Sabah taş ocağını aşıp çıkmışlardı. | Open Subtitles | السائرون، لقد خرجوا من المقلع مؤخرًا. |
Torunumun yaptığı gibi, ...ben de taş ocağında, kayaların arasında yarısı yanmış bir ceset bulmuştum. | Open Subtitles | تماماً كما فعل حفيدي, لقد وجدت جثه في المقلع في حفره,نصف مدفون بالحجاره. |
Taş ocağında bugün çift vardiya çektim. | Open Subtitles | لقد عملت لفترتين في المقلع اليوم. |
Bir eyalet polisi, taş ocağındaki suda bir şey bulmuş. | Open Subtitles | وجد أحد عناصر شرطة الولاية شيئا في المياه ضمن المقلع. |
Ama ertesi gün çevreden birkaç çocuk geldi. Ve Eric'in adamlarla ilk karşılaştığı yer olan taş ocağının üstünde uçan bir akbaba gördüklerini söylediler. | Open Subtitles | قد جاؤو ليخبرونا بانهم شاهدوا الغربان .تحلق خارج بالقرب من المقلع |
Tüm araçlar, taş ocağı polis merkezi. Melly burada. Tamam. | Open Subtitles | إلى السيارات كلّها "المقلع" هو مخفر الشرطة "ميلي" هنا، حوّل. |
Şu andaki teorimize göre, Will bisikletini çarpıp, taş ocağına gitmiş ve kazayla suya düşmüş. | Open Subtitles | النظرية العملية التي لدينا الآن هي أن"ويل" تغرض لحادث بدراجته وتمكن من الوصول إلى المقلع وسقط في المياه عن غير قصد. |
Fred taş ocağını mahvettikten sonra aklına bu fikir geldi neredeyse patronunu öldürüyordu ve maaşını alamadı. | Open Subtitles | (فريد) جاء بالفكرة بعد أن دمر المقلع, تقريبا قتل رئيسه و شيك راتبه سلب منه. |
Sonra Shoes'i senin taş ocağında ölü buluyoruz. | Open Subtitles | "ثم نج "شوز ميتا فى المقلع الذى تملكه |
Bilmiyorum ama belki taş ocağında olma sebebi buydu. | Open Subtitles | -لا أعلم، لكن ربّما لهذا كان في المقلع . |
Silah deposuna gitmiyoruz. Taş ocağındaki araçlarımızı geri almamız lazım. | Open Subtitles | لن نقصد مخزن السلاح، نحتاج شاحناتنا التي في المقلع. |
Bir şekilde duvarların dışına çıkıp taş ocağındaki araçlarımıza ulaşırsak aylakları uzaklaştırmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | إن أمكننا تجاوز الجدران للخارج بطريقة ما والعودة لسيّاراتنا في المقلع -فربّما يمكننا استخدامهم لاقتيادهم بعيدًا . |
Bu akşam erken saatlerde eyalet polisi Byers'ın cesedini bu taş ocağının kuyusunda buldu. | Open Subtitles | عُثر على جثة"بايرز"في المياه في هذا المقلع على يد شرطة الولاية هذا المساء. |
Çalışmaları, taş ocağı katilini bulmamıza yardım etmişti. | Open Subtitles | عملها ساعد على جلب قاتل المقلع |
taş ocağı, taş ocağıdır, Green. Bunları çok düşünmezdim. | Open Subtitles | المقلع هو المقلع "غرين" فلا تفرط في تحليل الأمور. |
Gelirken taş ocağına uğradım. | Open Subtitles | ذهبت إلى المقلع في طريقي إلى هنا. |