Ancak, yoğun bir romantizm, iç savaş, politik entrika, dünya çapında maceraperestler ve tahmin edebileceğinizden çok daha fazla Aureliano adlı karakter içeren epeyce ödüllendirici bir kitap. | TED | لكنه يستحق عناء القراءة، تتداخل مع أحداث القصة تشكيلة ملحمية من قصص الحب، الحروب الأهلية، المكائد السياسية، المغامرون العالميون، والكثير من الشخصيات تدعى اوريليانو، أكثر مما تتوقع. |
Arkasından entrika çevrilen bir sürü şanssız insan. | Open Subtitles | المكائد. الكثير من الأشخاص الغير محظوظين متورطون. |
Para, dolandırıcılar ve entrika ülkeyi ele geçirmeden önce İngiltere toprakları, düzenin temeliydi. | Open Subtitles | , الآرض هي أنجلترا , وعندما كانت أساس النظام قبل أن يسيطر المال ويسلم البلاد إلى النصابين ومدبري المكائد |
- Söyleme hakkına sahip değilim hayatım. - Siyasi entrikalar, devrim. | Open Subtitles | ـ لستُ مخولاً لإخباركِ ، يا عزيزتي ـ المكائد السياسية ، الثورة |
Psikopatları işe alma, entrikalar, global olayları manipülasyon. | Open Subtitles | أستئجار المرضى النفسيين المكائد التلاعب باحداث العالم |
Ama yalancı, hileci ve entrikacı biri. | Open Subtitles | لكنها ممن يكذب ويخون ويدبر المكائد. |
Ama o entrika çevirdi, yalan söyledi ve korkunç hikayeler yaydı. | Open Subtitles | ولكنه دبر المكائد وقام بالكذب وقام بنشر قصص مروعة |
Onca komplo, entrika ve cinayetten sonra bile bu aile yine her zamanki kadar tehlikede. | Open Subtitles | بعد كل التآمر، نصب المكائد والقتل هذه العائلة في خطر مثلما كانت دائما |
Bu sizi saraydan dışarı çekmek için bir entrika olabilir. | Open Subtitles | ربما هذه بعض المكائد لأغوائك حتى تبتعد من القصر. |
Bütün bu entrika işlerini Blair'den sonra bitirdin sanıyordum. | Open Subtitles | ببعض أسرار اختراق البنوك خِلتُ أنك تدبر كل (المكائد مع (بلير |
entrika ve yönlendirme için. | Open Subtitles | التلاعب وتدبير المكائد |
Bir şey onu ortaya çıkardı bir entrika. | Open Subtitles | شيء ما سحبه، بعض المكائد |
entrika ve kurnazlıkla onları dağıt. | Open Subtitles | تبددت المكائد والحيل، |
Londra sanat sahnesinde ümit verenler ya da Darfur'daki siyasi entrikalar. | Open Subtitles | --تعلم ,اغراض ماوراء عالمي , مثل , او المكائد السياسية في درافورد عن |
Senin işin bu. Planlamalar, entrikalar. | Open Subtitles | هذا ما تفعله أنت التآمر، المكائد |
Louis her şeyi istediğini söylüyor fakat hangi tür prenses entrikalar çevirir seks oyunları oynar ve rüyasında kendini eski Hollywood filmlerinde görür? | Open Subtitles | قال (لويس) بأنه يريد أن يرى كل جوانبي ولكن أي نوع من الأميرات تلك التي تدبر المكائد وتلعب ألعاباً زوجية وتتخيل نفسها في أفلام (هوليود) القديمة؟ |
Eğer doğruyu söylüyorsa adam hırsız, fırsatçı bir entrikacı. | Open Subtitles | إن كان يقول الحقيقة ينتهزون المكائد |