Gizli servis onu Oval Ofis'ten alıp bodruma mı attı yani? | Open Subtitles | تقولين أن الجهاز السري أخذها من المكتب الرئاسي ورماها في القبو؟ |
Oval Ofis'in asla bu tesisteki herkesi birden affetmez. | Open Subtitles | المكتب الرئاسي سيعطي كلّ مَن فى هذه المنشأة مظلة ذهبية. |
Oval Ofis'e gelip beynini kullanmaya çalışma çünkü kimsenin umurunda değil! | Open Subtitles | أنت مجرد زينة فلا تأتي إلى المكتب الرئاسي |
-Evet efendim. Anladığım kadarıyla Oval Ofis'te de kamera var. | Open Subtitles | أفهم منك أن هناك كاميرا في المكتب الرئاسي. |
O oval ofiste. | Open Subtitles | إنه في المكتب الرئاسي. |
Beyaz Saray'daki kaynaklarım Sally Langston'ın vekil başkan olmasıyla birlikte Hollis'in Oval Ofis'ten çıkmaz olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | استمتعي بوقتك. مصادري في البيت الأبيض تخبرني أن هوليس يعيش في المكتب الرئاسي |
Fitz sana Oval Ofis'ten bir konuşma yapacağını söylemedi mi? | Open Subtitles | إنه البيان الأول فقط. فيتز سيتحدث من المكتب الرئاسي. |
16 yaşındaki bu çocuksa Oval Ofis'i dinlemeye çalışırken yakalandı. | Open Subtitles | أمسكنا بشخص في السادسة عشر من العمر يحاول وضع علامة على المكتب الرئاسي. |
Oval Ofis'in içindeyken yalan söylediğim oldu. Ancak bu sefer işi şansa bırakamazdım. | Open Subtitles | كذبت في المكتب الرئاسي من قبل، لا أشاء إستغلال الفرصة هذة المرة |
Oval Ofis'le gözümü korkutmaya çalışıyorsan... | Open Subtitles | هل ستجلس؟ إن كنت تحاول إحراجي لدخولي المكتب الرئاسي... |
Oval Ofis'teyse... Başkan sen misin? | Open Subtitles | إن كانت في المكتب الرئاسي... هل أنت الرئيس؟ |
"Başkan Leery Oval Ofis'te oturuyor." | Open Subtitles | الرئيس لييري يجلس في المكتب الرئاسي" |
Burada, Oval Ofis'te olmak büyük bir onur ancak daha iyi şartlar altında olmasını dilerdim. | Open Subtitles | رئيس الوزراء (تشو) يشرّفني حقاً أن أكون، في المكتب الرئاسي على الرغم من أنني أتمنى أنّ ذلك كان في ظروف أفضل |
Oval Ofis elinde. | Open Subtitles | أنتِ تملكين المكتب الرئاسي |
Şu anda onlar oval ofiste görüşüyor. | Open Subtitles | إنهما في المكتب الرئاسي الآن. |