"الملل" - Traduction Arabe en Turc

    • sıkıcı
        
    • sıkıntıdan
        
    • sıkıntı
        
    • Can sıkıntısı
        
    • sıkılmış
        
    • sıkıldım
        
    • sıkılıyor
        
    • sıkıntısından
        
    • sıkılmaya
        
    • sıkıcılık
        
    • sıkıcılığı
        
    • sıkıldı
        
    • sıkılırım
        
    • sıkılmaktan
        
    • sıkıntısını
        
    Ama annemim bilmediği bir şey vardı: hayatımı son derece sıkıcı buluyordum ve yapmak istediğim en son şey kendim hakkında yazmaktı. TED والذي لم تكن تعلمه هو اعتقادي أن حياتي كانت شديدة الملل, وأن آخر ماكنت أريد القيام به كان أن أكتب عن نفسي.
    Sanırım burası biraz can sıkıcı olmaya başladı, değil mi? Open Subtitles أَحْزرُ بأنّه يُمْكِنُ أَنْ نحصل علي نوع من الملل ههه؟
    Genelde karakol saldırı altında olurdu ancak birkaç haftadır çatışma olmamıştı. Herkes sıkıntıdan ve sıcaktan sersemlemiş durumdaydı. TED عادةً، تُهاجم قاعدتنا، لكننا لم نخض أي معركة منذ أسابيع، كان الجميع مصدومين من الملل والحر.
    Uzun vadede, sıkıntıdan patlayacaksın. Open Subtitles ،على المدى الطويل سيصيبك الملل حتى الموت
    sıkıntı, huzur dolu bir tedavi. İnan benim de işime gelirdi. Open Subtitles الملل و الاسترخاء هما العلاج صدقيني , ليتني أحظى بذلك
    Fakat, varoluşumuzu gerekçelendirmek için başka birine bağlı olmak Can sıkıntısı ve güç oyunlarına kolayca sebep olur. TED إلا أن الإتكال على الآخر لتبرير وجودنا يؤدي بسهولة إلى الملل والتنافس في التأثير والقوة.
    sıkılmış olmalısın ama bir şeyler anlarsın. Open Subtitles لا بدّ من أنّ الملل قد اعتراك ؛ لكنّك سترى شيئا
    Ben sıkıcı olan şeylerden hoşlanırım. Bizim için kolay para. Open Subtitles جيد ، انا احب الملل و المال يأتي بسرعه إلينا
    Yani, pek çok şey olarak çağrıldım ama "sıkıcı" onlardan biri değil. Open Subtitles أعني، تم تسميتي العديد من الأشياء لكن الملل ليس واحداً منهم ..
    Televizyonda tekrar eden hikâyeler sıkıcıdır, sıkıcı olanlar da işinden olur. TED في التلفاز، الجمود يساوي الملل والملل يساوي الطرد
    Lisedeki biyoloji veya fizik derslerinde yaşadığımız sıkıcı mutsuz anılarımızı canlandıran ilk kelime. TED الكلمة ذاتها والتي تستحضر الذكريات غير السعيدة من الملل في مادة علم الأحياء أو الفيزياء في مرحلة الثانوية العامة.
    Sonunda, bir ev çizdi. Olabilecek en sıkıcı şeydi. TED في البداية رسم متزلا، كان من أكتر الأشياء الباعثة على الملل
    Hayır itiraz etme, sıkıntıdan patlayacağız, inkâr edemeyiz bunu. Open Subtitles لا, لا تحتج. يكاد الملل يقتلنا. لا يمكنك أن تنكر ذلك
    Başlıca görevin gönüllüleri ve düzenli askerleri sıkıntıdan birbirlerini öldürmekten korumak. Open Subtitles مهمتك الكبرى هى الحفاظ على الحاله بين المتطوعين و الجنود النظاميين و ألا يقتلوا بعضهم البعض من الملل
    Eğer bizim için endişelenemeselerdi, sıkıntıdan ölürlerdi. Open Subtitles إذا لم يكونوا يقلقون علينا سوف يموتون من الملل
    İnan bana, hayatımda biraz daha sıkıntı yaşayabilirim. Open Subtitles صدقني , سيكون بمثابة القليل من الملل الذي أعانيه بحياتي
    Gerçek Can sıkıntısı hem otuz bir çekmek istemek, hem de aynı zamanda istememektir. Open Subtitles الملل الحقيقي هوَ عندما تُريدُ الاستمناء و لا تُريدُ ذلكَ بنفس الوقت
    Çok da iyi olur. Sizi sıkılmış görmek hoşuma gitmiyor. Open Subtitles انه مجرد عرض فبعد كل شىء لا يمكننى الوقوف ومشاهدتكما انتما الاثنان يقتلكما الملل
    Bu kotlar onca sefer sırf sıkıldım diye aldığım uzun, sıcak duşları telafi ediyorlar. Open Subtitles هذه السراويل تعوض كل الأوقات التي أخذت فيها حمام ساخن بسبب الملل
    Belki de canınız sıkılıyor bir ev kadını ile belirsiz bir yerde söyleşmekten. Open Subtitles ربماهوبليدبالنسبةإليك .. قد ينتابك الملل من قص ذلك لربة بيت في كوخ ناء
    Korkarım sizin dev korunaklı, kırsal bölgedeki Krallarınızın can sıkıntısından öldüğü, kalelerinizin birinden bahsediyorsunuz. Open Subtitles اخشى انك تقترح واحدة من القلاع العملاقة المعزولة في البلد التي مات فيها ملوككم من الملل
    Neredeyse 10 dakika geçti ve ereksiyonumu kaybetmeye başladım çünkü sıkılmaya başlamıştım. Open Subtitles وبعد حوالي 10 دقائق على هذه الحال أصبح الأمر كـ، بدأت أفقد انتصابي لأن الملل بدأ يصيبني
    sıkıcılık pelerinimin altına sız... Kimse gittiğimizin farkına varmaz. Open Subtitles تعالي تحت عبائة الملل كي لا يلاحظ أحد ما بأننا ذهبنا
    sıkıcılığı hepimizi kurtardı. Open Subtitles الملل الذي كان يصيبنا به قد أنقذنا جميعاً
    - Evet, o sıkıldı, ben sıkıldım bütün tur çok sıkıcı. Open Subtitles اوه -اصابني الملل ايضا -نعم هو اصابه الملل.انا اصبني الملل
    Çabuk sıkılırım. Özgürlük benim için en önemli şeydir. Open Subtitles يصيبني الملل بسـرعة، الحرية هي أهم شيء بالنسـبة لي.
    Bir erkeğim olmayınca ayak bileklerimi birkaç çift Jimmy Chew alarak sıkılmaktan kurtarmaya karar verdim. Open Subtitles ومع عدم وجود رجل في الأفق، قررت لانقاذ كاحلي من حياة الملل من خلال شراء عدد كبير جدا من أزواج من الأحذية تشو جيمي.
    Araştırmalar esnemenin can sıkıntısını artırtığını gösteriyor. Open Subtitles كما تعرفون ، الدراسات تظهر أن التثاؤب في الحقيقة يزيد الملل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus