Eğer Tia öyle olsaydı, gece kulübüne gitmezdi. | Open Subtitles | لو كانت تيا موافقه, لما .كانت في ذلك الملهى الليلي |
2013'te Rabat'taki gece kulübüne yapılan bombalı eylemi üstlendiniz hâlbuki eylemi yapan Mağrip El-Kaidesi'ydi. | Open Subtitles | عام 2013 حصلت على التمويل من مصدر سري لتفجير الملهى الليلي في حين أن القاعدة في المغرب الإسالمي فعلتها |
Naturo Morta'daki bir gece klübü sahnesinde Claudia'ya bunlardan birini giydirdin. | Open Subtitles | لقد جعلت (كلوديا) ترتدي واحدة كهذه في... مشهد الملهى الليلي في فيلم "لا يزال في الحياة بقية" |
gece kulübü sıkıcı bir ofiste çalışmaya benzemez. | Open Subtitles | والعمل في الملهى الليلي ليس مثل العمل في مكاتب المومسات. |
Bay Kumarin'i Gece kulübünün duvarından kazıyor olsaydık bu tamamen Mr. Scott'un kötü niyetliliğinden dolayı olurdu. | Open Subtitles | لدينا فقط رعب السيد سكوت لكي نشكر السيد كومارين بأنه هنا وعدم وجوده محطم خارج جدار الملهى الليلي مع مجرفته |
Köşedeki gece kulübünden geliyor olması lazım. | Open Subtitles | لابد أنه صادر من ذاك الملهى الليلي بالزاوية. |
Bunlar o gece Bulgaristan'daki gece kulübünde ateş eden adamlar. | Open Subtitles | رجاله هم المسؤولون عن إطلاق النار في هذا الملهى الليلي في بلغاريا |
2013'te Rabat'taki gece kulübüne yapılan bombalı eylemi üstlendiniz hâlbuki eylemi yapan Mağrip El-Kaidesi'ydi. | Open Subtitles | عام 2013 حصلت على التمويل من مصدر سري لتفجير الملهى الليلي في حين أن القاعدة في المغرب الإسالمي فعلتها |
Geliyor musun diye aramıştım sadece çünkü gece kulübüne veya partiye falan takılıp kalmışsındır belki diye düşümdüm. | Open Subtitles | كنت احاول الاتصال بك، كما تعلم لمعرفة اذا كنت ستأتي لاني ظننت بأنك انشغلت بشيء ما، مثل الملهى الليلي او حفلة مختلطة او شيء من هذا القبيل |
Bak ben olsam durmadan arabadan şikayet ettiğimi söylerdim sonra sen de beni gece kulübüne gönderdin ama bir de baktın ki şüpheli tam benim arkamdan giriyor takip etmekten başka şansın yoktu. | Open Subtitles | أترى، سأخبرها بأنني لم اتوقف عن الشكوى بداخل السيارة ولذا تركتني أدخل الملهى الليلي وأنك شاهدت المتهم يدخل ورائي ولم يكن لديك خيار ألا أن تتبعه |
Naturo Morta'daki bir gece klübü sahnesinde Claudia'ya bunlardan birini giydirdin. | Open Subtitles | لقد جعلت (كلوديا) ترتدي واحدة كهذه في... مشهد الملهى الليلي في فيلم "لا يزال في الحياة بقية" |
En azından bu bize Ricky Cummins hakkında konuşmak için zaman kazandırır, ayrıca dün gece dağıttığın şu gece kulübü hakkında. | Open Subtitles | حسناً, على الأقل سيتسن لنا الوقت للتكلّم عن "ريكي كوميتس", وذلك الملهى الليلي الذي دمرته ليلة أمس |
gece kulübü işler işte. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين كيف هي .أعمال الملهى الليلي |
- Evet gece kulübü işte. | Open Subtitles | نعم ، هذا .. هذا الملهى الليلي ، نعم |
Nefsi müdafaa idi o. Saldırıya uğradım. Gece kulübünün yakınında da değildik. | Open Subtitles | ذلك كان دفاعاً عن النفس, فلقد تمت مهاجمتي وأنا في طريقي لدخول الملهى الليلي |
Gece kulübünün tam ortasında berber dükkanının tam ortasında her şeyin tam ortasında. | Open Subtitles | وسط الملهى الليلي, وصالون الحلاقة, وكل مكان. |
Gece kulübünün dışında seni bekliyordu. | Open Subtitles | كان ينتظرك خارج الملهى الليلي. |
Babamın gece kulübünden bahsetmiş miydim sana? | Open Subtitles | هل قلت لك عن الملهى الليلي الخاص بوالدي ؟ |
gece kulübünden çalışmayı seviyorum. | Open Subtitles | حسنًا، أحب العمل في الملهى الليلي. |
gece kulübünden çıkan bir araba çarpmış. | Open Subtitles | سيارة تُغادر الملهى الليلي صدمتها. |
Ne gece kulübünde erkeklerle bıraktı? | Open Subtitles | تعتقد انه سيترك الرجال في الملهى الليلي ؟ |