Evet, çocuğumu beslemek benim için oyalama taktiği. | Open Subtitles | نعم إنه تكتيك بغية المماطلة حتى أقوم بإطعام طفلتي |
- Evet, bilirsin işte, sana karşı oyalama taktikleri katil kadına ulaşmak için seni takip etmek. | Open Subtitles | .نعم ، انتي تعرفين ،،،تكتيكات المماطلة عليك .ملاحقتك حتي قبضنا علي القاتلة المأجورة |
Kusura bakarım, suçluları tutuklayacak ve Oyalanmayı bırakacaksın. | Open Subtitles | اذا كنت تريد احترامي , سوف تقبض على هولاء المجرمين وتتوقف عن المماطلة |
İlk gitmeyi isteyen sendin. Oyalanmayı kes artık. | Open Subtitles | أردتَ أنْ تمضي أوّلاً, لذا كفّ عن المماطلة |
oyalamaya devam et. Bu görevi garantiye al. | Open Subtitles | استمر فى المماطلة أكد هذا التفصيل |
Eğer benimle evli kalmak istiyorsan Oyalamayı bırak ve ayarlamaya bak. | Open Subtitles | اذا اردت ان تظل متزوج بي أترك المماطلة ودعها تحدث. |
Hayır bay Northcross zaman kazanmaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | لا يا مستر نورثكروس لا احاول المماطلة بالوقت |
Evet, neden oyalıyorsun? Beni yakaladın, Devil. | Open Subtitles | " تخبرينا ما قاله " بويد أجل لم المماطلة ؟ كشفتني |
O vakaya sırf oyalanmak için baktı. | Open Subtitles | لقد أخذ الحالةَ على سبيلِ المماطلة |
Senato Korsanlığı Reformu* yüzünden batmış durumdayım, konuşmam hazır değil. | Open Subtitles | أنا أَتوحّلُ في موضوع إصلاحِ المماطلة السياسيةِ، ولا مجال للمحادثة |
oyalama taktiği uyguluyor Sayın Hâkim. | Open Subtitles | هذا تكتيك بغية المماطلة ... . يا حضرة القاضية |
oyalama ne olur, senatoya yazık olur. | Open Subtitles | فقط أوقف المماطلة السياسية، يا محطّم. |
Evet. Oyalanmayı bırakır mısın? | Open Subtitles | أجل , اتعلم شيئاً هلا توقفت عن المماطلة ؟ |
- Oyalanmayı kes ve at. | Open Subtitles | -توقف عن المماطلة و إبدا باللعب |
Ben şimdi arttırmayı oyalamaya çalışacağım. | Open Subtitles | حسناً , سأحاول المماطلة في المزايدة |
- Bizi oyalamaya çalışıyorsunuz. - Liderinizle konuşmayı red mi ediyorsunuz? | Open Subtitles | إنك تحاول المماطلة - أترفض الحديث لقائدك؟ |
Sam, onu oyalamaya çalışıyor. | Open Subtitles | سام يحاول المماطلة |
Bu yüzden, Oyalamayı bırak, kıçını kaldır ve haftada 40 saat çalışacağım, izin parası ve ikramiye içeren bir iş ayarla. | Open Subtitles | لذا كُفى عن المماطلة وتحركي وأعطيني عمل 40 ساعة أسبوعياً بأجازة مدفوعة الأجر والفوائد |
Aslında ,şimdiye kadar söylediğin... ...her şeyi biliyorum Oyalamayı kes. | Open Subtitles | و في الحقيقة أعرف كلّ ما أخبرتني به حتّى الآن، كفّ عن المماطلة |
Oyalamayı bırak. Söyle. d Dreidel, dreidel, dreidel... d | Open Subtitles | توقف عن المماطلة لنسمعه توقف |
Başkente giderek vakit kazanmaya çalıştım ama Carline beni saat başı arıyor. | Open Subtitles | حاولتُ المماطلة بالذهاب إلى العاصمة لكن (كارلين) تتصل بي كلّ ساعة |
- Şimdi de sen oyalıyorsun. | Open Subtitles | نجاح باهر، والآن كنت المماطلة. |