Girdiğimiz ev özel bir video düzeneği ile donanmış bir evdi. | TED | و دخلنا الى منزل يملك نظام خاص جدا لتسجيل الفيديوهات المنزلية |
Saçındaki ilk beyazı gördüğümde ev işini daha neşeli yapmıştım. | Open Subtitles | عندما رأيت أول شعرة بيضاء لديه, قمت بالأعمال المنزلية بسعادة |
Ders çalışmaya hazır mısınız, yoksa ev işlerine devam mı edelim? | Open Subtitles | هل أنتم مستعدون لأداء الفروض المنزلية أم نتابع الجهد اليدوىّ ؟ |
evde bakım, ölmek için güzel bir ortam sunuyor. | TED | البيئة المنزلية تحوم حولها هالة تُوحي بأنها بيئة لطيفة للاحتضار. |
Ama o iki katı okumuş. O ev işlerinde konusunda uzman | Open Subtitles | لكن لديها شهادتين ، كما أنها خبيرة في الأعمال المنزلية أيضا |
Saatlerce çalışıyorum ve sen buraya gelip ev sahipliğimi mi eleştiriyorsun? | Open Subtitles | انااعمل طول الوقت ، وانت تأتي هنا لتنتقد أعمالي المنزلية ؟ |
Bana ev ödevlerimde yardımcı olabilecek bir ebeveynim hiç olmadı. | Open Subtitles | انا لم احصل ابدا على والدين ليساعدوني في الفروض المنزلية |
Şimdi birkaç dakika daha işine bak ama sonra ev işlerine başla. | Open Subtitles | أنت تعلم, إعمل لبضع دقائق أخرى, بعد ذلك ابدء في أعمالك المنزلية |
Bunun insanlık dışı olduğunu söylerdi. Kendi ev işimizi kendimiz yapmalıymışız. | Open Subtitles | قال إن هذا غير إنساني، نحن يجب علينا القيام بأعمالنا المنزلية |
Şöyle yapacağız. ev ve iş yerleri için yeni bir bilgisayar tasarlayacağız. | Open Subtitles | إليكم ما سنفعله، سوف نقوم بإنشاء خط جديد لأجهزة الكمبيوتر المنزلية والمكتبية |
ev işlerindeki bir haftalık payımı sen devralırsan sana şekerlerimden veririm. | Open Subtitles | قد أعطيكي بعض الحلوى لو وعدتيني بإنجاز أعمالي المنزلية لمدة أسبوع |
En sevdiğim araştımalardan biri şunu buldu: erkek ev işi yapmaya ne kadar istekli ise kadın da onu o kadar çok çekici buluyor. | TED | احدى الدراسات المفضلة لدي اكتشفت أنه كلما كان الزوج قادراً على القيام بألاعمال المنزلية كُلما وجدته زوجته جذاباً أكثر |
Onlar değiştirilebilir, tazmini mümkün bir çeşit ev eşyasıdır. | TED | فهم تبادليون و قابلون للاستبدال ونوع من السلعة المنزلية. |
Bariz bir şekilde ev ödevi sorularını yollayan kişiler de vardı. Bana onları kendileri için çözdürmeye çalışıyorlardı. | TED | هناك ناس آخرين يرسلون لي أسئلة من الواضح أنها واجباتهم المنزلية ويريدون مني أن أؤديها عنهم. |
ev işlerimiz gibi, kirli ve nankör bir iş, ama çok da önemli. | TED | مثل أعمالنا المنزلية مهمة قذرة وجاحدة لكنها أيضًا هامة. |
Ebeveynlerimiz aracın masrafını bölüşmüştü, bu da beni ev işleriyle dolu sporsuz bir yaza mahkum etti. | TED | مع اضطرار والداي إلى تقسيم تكلفة السيارة الإجمالية، قضيت الصيف بأداء الأعمال المنزلية وبدون رياضة. |
Günümüz ev kedisinin evcilleştirilmesinin izleri Bereketli Hilal bölgesinde 10.000 seneden evvele, Neolitik Çağ'ın başlangıcına kadar sürülebilir. | TED | إن ترويض القطط المنزلية الحديثة يعود إلى أكثر من 10000 عام بمنطقة الهلال الخصيب في بداية العصر الحجري الحديث. |
Bence evde sağlık etrafında gelişecek yeni bir sistem yaratma zamanı. | TED | اعتقد أنه الوقت المناسب لإيجاد نظام جديد يتمحور حول الرعاية الصحية المنزلية. |
Kendi deneyimlerime göre, lojistik ve teknoloji bu evde sağlık çözümlerinin işe yaramasını sağlıyor. | TED | ومن تجربتي الخاصة، أرى أن الخدمات اللوجستية والتكنولوجيا تجعل حلول الرعاية الصحية المنزلية تعمل. |
Zenciye dedim ki, "Futbol oynamak istiyorsan "evdeki görevlerini yapacaksın, | Open Subtitles | أخبرته تريد أن تلعب الكرة يجب أن تؤدي أعمالك المنزلية |
evcil bir köpeksin ve evcil hayvanlar sahiplerinin emirlerine uymalılar. | Open Subtitles | انت حيوان اليف منزلى والحيوانات المنزلية الاليفة عليها اطاعة سادتهم |
aile kayıtlarımızı izleyebilir ve ben de müzik açıp dans edebilirim. | Open Subtitles | نستطيع مشاهدة بعض الأفلام المنزلية. و أن اشغل الموسيقى و أرقص. |
Örneğin, birçok ebeveyn evdeki Günlük işleri yaptığı için çocuklarına cep harçlığı veriyor. | TED | علي سبيل المثال، العديد من الآباء يدفعون لأبنائهم مميزات أو مالا للقيام بالأعمال المنزلية. |
Muhtemelen en iyi mekan Home Depot ya da bir donanım mağazasıdır. | Open Subtitles | في رأيي أفضل مكان هو متجر الأدوات المنزلية أو أي متجر للأشياء الصلبة |
Bir kadının evindeki bitkiler tarafından yendiğini yazıyor. | Open Subtitles | تقول هنا ان بعض النساء تم اكلهن احياء بواسطة نباتاتهم المنزلية |
Bir yığın ödev de çocukların yeni işi, ayrıca bizim de işimiz. Çünkü o ödevleri kontrol etmemiz gerekiyor. | TED | وأضحت الكميات الكبيرة من الوظائف والفروض المنزلية عملًا جديدًا للأطفال، وعملًا لنا أيضًا، لأننا يجب أن نتأكد منها. |