- banka soygunu, mücevher hırsızlığı... - Patlayan yarabandı. | Open Subtitles | سرقة البنك , سرقة المجوهرات الوبر المنفجر |
Ben 35 yıldır Patlayan purolar ve sigaralar satıyorum fakat bu zamana kadar zarar gören tek şey insanların gururu oldu. | Open Subtitles | لقد كنت أبيع السيجار المنفجر واللفائف لـ 35 عاماً والشيء الوحيد الذي يتأذى هو كرامة الشخص |
Biz de buna odaklanmalıyız hastamızın Patlayan kelimesi hayatını sürdürmesini sağlayan kelimeyi tehdit ederken, kelime oyunu oynayamayız. | Open Subtitles | وهذا ما يجب أن نركّز عليه، لا أن نلعب لعبة التشابيه والأسماء في حين أن اسم هذا الشيء المنفجر يدّمر حياة المريضة |
Ben ve ekibim "Kafa Patlatma"da seni yenersek, Allie'yi elde etmekten vazgeçeceksin. | Open Subtitles | سننافسك أنا و رفاقي في "الدماغ المنفجر" مقابل أن تبتعد عن (آولي) |
Sen ve ekibin beni "Kafa Patlatma"da mı yeneceksiniz? | Open Subtitles | أنت و هؤلاء الرفاق ستهزموني في "الدماغ المنفجر"؟ -أجل |
O sadece Patlayan bir adamı, durdurmaya çalışıyor. Hey, SYLAR öldü. | Open Subtitles | مازال يحاول أن يوقف الرجل المنفجر |
Pekala, Patlayan kafa sendromu, artı görme kaybı. | Open Subtitles | متلازمة الرأس المنفجر مع فقدان الرؤية |
Ben savaşın renkleriyle büyüdüm -- ateş ve kanın kırmızı renkleriyle, yüzlerimizde patladığında yeryüzünün kahverengi tonlarıyla ve Patlayan bir füzenin delici gümüş rengiyle, o kadar parlaktır ki hiçbir şey gözünüzü ondan koruyamaz. | TED | لقد نشأت وسط ألوان الحرب -- اللوان النيران الحمراء و الدم ، ألوان البنى للأرض وهي تنفجر في وجوهنا و الفضي اللامع للصاروخ المنفجر ، تلمع بشدة حيث لا شئ يحمي عيناك منها . |
Patlayan adam o. | Open Subtitles | هو الرجل المنفجر |
Galiba Patlayan eleman kusacak. | Open Subtitles | يبدو أن الفتى المنفجر سيتقيأ |
Patlayan kafa sendromu. | Open Subtitles | متلازمة الرأس المنفجر{\pos(194,215)} |
"Kafa Patlatma"da iyisin. | Open Subtitles | كنت جيداً بالـ"الدماغ المنفجر" |