"المهددة" - Traduction Arabe en Turc

    • nesli
        
    • tehlikedeki
        
    • tehlike
        
    • tükenen
        
    • tehlikede olan
        
    • tehdit
        
    • tehlikesinde
        
    Dünya üzerinde nesli tükenmekte olan neredeyse tüm canlılar, burada satılık. Open Subtitles ومن كل شيء تقريبا المهددة بالانقراض في العالم هو للبيع هناك.
    Anlayacağınız nesli tükenmekte olan canlıların ticareti için Hong Kong'taki Walmart. Open Subtitles في الأساس، ووول مارت للتجارة المهددة بالانقراض الأنواع في هونغ كونغ.
    Bunu çoğunlukla, vahşi alanları ve tehlikedeki türlerin populasyonlarını genişleterek ve koruyarak yapacağız. TED يمكن تحقيق معضم ذلك بزيادة وحمايةالمساحات الطبيعية وبزيادة أعداد وحماية الحيوانات المهددة بالانقراض.
    Ama acı gerçek şu ki, bu bitkinin aslında kendi doğal habitatında bile tehlike altında olduğu kabul ediliyor. TED لكن الحقيقة المرة هي أن هذه النبتة الفريدة هي في الواقع تعتبر من بين النباتات المهددة في موطنها الطبيعي.
    nesli tükenen canlıları koruma çalışmaların yanı sıra aynı öneme sahip bazı şeyleri gözden kaçırmışız gibi. Open Subtitles وفي الجهود التي نبذلها للحفاظ على الأنواع المهددة بالانقراض، يبدو أننا نبذل نفس القْدر من الأهمية.
    tehlikede olan ormanlarımızı kastediyorum tabii ki. Open Subtitles أنا أتحدث بالطبع عن غاباتنا المهددة بالإنقراض
    Aslında, o kadar nadir ki, geçen sene soyu tükenenler listesinde tehdit altında olan türlere dahil oldu. TED في الحقيقة، هو نادر لدرجة أنه صُنّف العام الماضي كنوع مهدد ضمن قائمة الأنواع المهددة بالانقراض.
    Soyu tükenme tehlikesinde olmak dışında pek iyi değiliz. Open Subtitles - حسنا، بصرف النظر عن كونها أنها من الانواع المهددة بالأنقراض , أنها على ما يرام
    Bunlar nesli tükenmekte olan türleri korumak için üretilmiş iki hayvan. TED هذان مخلوقان تم تكوينهما من أجل حماية الأصناف المهددة بالإنقراض.
    Guar, nesli tükenmekte olan ve Güneydoğu Asya'da yaşayan bir toynaklı hayvandır. TED الغار هو أحد ذوات الحوافر المهددة بالإنقراض في جنوب شرق آسيا.
    nesli tükenmekte olan bir koyun türü muflon'a da aynı şey yapıldı. TED نفس الأمر وقع مع الموفلون، حيث انها من الأنواع المهددة بالانقراض من الأغنام.
    Sol üstekiler Vietnam'daki nesli büyük tehlike altında olan kızıl-bacaklı douc maymunlarıdır. TED في اليسار وإلى الأعلى توجد القردة المهددة بالانقراض والتي تدعى بالقردة حمراء الساق في فيتنام.
    Hapishaneler yeniliğin, sürdürülebilirliğin çevresel restorasyon ve tehlikedeki türlerin yeniden yetiştirilmesinin kaynağı olabilir. TED السجون تستطيع أن تكون مصدرًا للاختراعات والاستمرارية. العناية بالمخلوقات المهددة بالانقراض وإصلاح البيئة
    Brezilyalı Turbot kurbağası bugün soyu tehlikedeki türler listesine girdi. Open Subtitles سمك الترس الضفدعي البرازيلي، دخل ضمن الحيوانات المهددة بالإنقراض
    Birlik Partisi Yeşiller ve yeni başkanları Carsten Bjerre, kim olduğunu henüz kimse pek bilmiyor tek bilinen, soyu tehlikedeki hayvanlarla yakından ilgilendiği. Open Subtitles والخضر بزعيمهم الجديد كارستن بيري كل مانعرف عنه انه حريص أشد الحرص على الحيوانات المهددة بالانقراض
    Maymunlar için uygulamalar programından Orangutan Destek programına katılıyoruz ve güdülenmelerine yardımcı olmak, hayvanlara değer katmak ve tehlike altındaki bu hayvanlar adına... farkındalık yaratmak için iPadleri kullanıyoruz. TED شاركنا في تطبيقات لبرنامج القرود مع مؤسسة أورنغتان أوتريش، حيث نستخدم أجهزة الأي باد لتحفيز وتحسين ردود فعل الحيوانات، وكذا للمساعدة على الرفع من وعي هذه الحيوانات المهددة بالانقراض.
    - Gözyaşlarını sonraya sakla. Hastalıklar ve nesli tükenen canlılar için yardım. Open Subtitles المؤسسة الخيرية لأمراض والأنواع المهددة بالانقراض.
    Hayvanat bahçeleri, nesli tükenen hayvanları yetiştirir. Open Subtitles حدائق الحيوان تحتوي العديد من برامج التربية للحفاظ على الأنواع المهددة بالانقراض
    nesli tehlikede olan bu türe mensup her hayvanın derisinin altına şırıngayla mikroçip yerleştirdik. Open Subtitles عادةً جزء من برنامج الإدارة للفصائل المهددة هو أن كل واحد من الحيوانات مزروع به رقاقة إلكترونية خلال حقنة جلدية
    nesli tehlikede olan türlerden yani birkaç yüz tane kaldı. Open Subtitles حسناً ،إنهم في قائمة الحيوانات المهددة بالإنقراض لذلك يوجد منهم بضع المئات فقط
    Ve yeni projemiz, hükümlüler ve bizlerin Washington eyaleti ve Oregon'da nesli ciddi tehdit altında olan lekeli Oregon kurbağası yetiştirmeyi öğrenmesi olacak. TED والمشروع الجديد هو وجود السجناء وأنفسنا تعلم كيفية تربية ضفدع أوريغون المرقط وهو من البرمائيات المهددة بالانقراض بشكل كبير في ولاية واشنطن وأوريغون.
    Ve bizler de istedik ki, Dünya'da en fazla tehdit altında olan türleri saklayalım. TED صحيح؟ وقد قررنا أن ما يجب علينا تخزينه بداية، هو الكائنات المهددة بالإنقراض بشدة.
    Soyu tükenme tehlikesinde olmak dışında pek iyi değiliz. Open Subtitles - حسنا، بصرف النظر عن كونها أنها من الانواع المهددة بالأنقراض , أنها على ما يرام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus