| Ancak sözcüklerin politikanın tam ortasında yer aldığı gerçeği çok önemli ve politikacılar da dili kontrollü kullanmayı denemeleri gerektiğinin farkındalar. | TED | ولكن من المهم جداً أن نعرف أن الكلمات محور الحياة السياسية، وأن جميع السياسيين يعرفون أن عليهم محاولة التحكم في اللغة. |
| Hazır olmadan önce dışarıya bir şeyin sızmaması çok önemli. | Open Subtitles | من المهم جداً ألا يتسرّب الخبر قبل أن نكون جاهزين |
| Bence bu yüzden bugün burada bu konuyu konuşuyor olmamız çok önemli. | Open Subtitles | أظن أنه لهذا السبب فإنه من المهم جداً أن نتحدث عن الأمر |
| Ve bugün gibi devrim ya da değişim zamanlarında, bağımsız medyanın bir sesi olması çok önemli. | TED | وفي اوقات مثل هذه الاوقات التي تمر فيها اليمن من الثورة والتغير من المهم جداً ان يكون للاعلام المستقل صوت |
| Dolayısıyla bu kaynağı yaratmış olmamız o araştırmacılar için çok önemli. | TED | لذا فإنه من المهم جداً لهؤلاء الباحثين أننا قمنا ببناء هذه الأداة. |
| Sahada bilinen yerlerdeler böylece aralarındaki yollarda ayrıca biliniyor, ki tüm ağın güvenilebilirlik bakış açısından bu gerçekten çok önemli. | TED | إنها في أماكن معروفة على الأرض، إذاً المسارات بينها معلومة أيضاً، الأمر المهم جداً من منظور الكفاءة للشبكة كلها. |
| İşte bu değer yaratmanın çok önemli bir parçası haline gelmeli. | TED | والذي يجب أن يصبح الجزء المهم جداً لخلق قيمة مضافة. |
| Bu yıl, internet 25 yaşına girdiğinde, kaybetiğimiz şeyleri düşünmemiz ve etkilerini anlamamız çok önemli. | TED | هذا العام، يمر على اختراع الانترنت 25 سنة. و من المهم جداً لنا أن نقف للحظة و نفكر بنتائج هذا الأمر. |
| Bence, belli bir mahsül ve belirli bir ürün hakkında konuşmak ve tüketicinin ihtiyaçlarını düşünmek çok önemli. | TED | أشعر أنه من المهم جداً الحديث عن محصول محدد ومنتج محدد، والتفكير بحاجات المستهلكين |
| O zaman Kyla ve takımımıza güvenli bir alan sağlamanın çok önemli olduğunu hissettim. | TED | شعرت في ذلك الوقت أنه من المهم جداً توفير مكان آمنٍ لكايلا ولفريقنا. |
| Burada çok çok önemli olan şey ilk insanların ekvatoral Afrika'da yüksek UV ortamında evrilmiş olmaları. | TED | الشئ المهم جداً جداً هنا أن الإنسان الأقدم نشأ في بيئات عالية الأشعة فوق البنفسجية، في خط الإستواء في أفريقيا. |
| Yani, duygusal halinizi algılaması makinelerin empatik hale gelmesinde çok önemli. | TED | إذاً فلديه تصوّر لحالات أحاسيسك من المهم جداً للآلات أن تصبح عاطفية بفعالية. |
| Ve eğer düşünürseniz, bu strateji mitinin korunması çok çok önemli. | TED | وإذا فكرتم حولها، إنه من المهم جداً جداً الحفاظ على أسطورة الإستراتيجية. |
| Bununla dünya üzerinde bir oyun katmanı olduğunu iddaa ediyorum, ve bunu düzenli bir şekilde oluşturmamız çok önemli. | TED | أنا نوعاً ما أدعي بأن هناك طبقة العاب فوق العالم و من المهم جداً بنائها بشكل صحيح |
| - Pozitif düşünce tarzı çok önemli. | Open Subtitles | أنه من المهم جداً أن يكون لك موقف عقلى إيجابى |
| Onları bulmam benim için çok önemli. | Open Subtitles | أجل من المهم جداً بالنسبة لي أن أعثر عليهما |
| Böyle bir durumda, herkesin... olan biteni iyice anlaması çok önemli. | Open Subtitles | في المواقف مثل هذه من المهم جداً أن يعلم الجميع ماذا يحدث بالظبط |
| Alandaysanız neyle karşılaşacağınızı ve neyden kaçacağınızı bilmek çok önemlidir. | TED | ومن المهم جداً إذا كنت في ذلك المجال أن تعرف ما يجب عليك مواجهته وما يجب أن تجري منه. |
| Evet, efendim, farkındayım, fakat sizinle konuşmam çok önemliydi. | Open Subtitles | أجل أدرك ذلك لكن من المهم جداً أن أتحدث معك |
| Adi, iğrenç bir gazete neden Bu kadar önemli ki? | Open Subtitles | ما هو المهم جداً حول جريدة رديئة ، وتافهه ؟ |
| İrfanı ve ayrıca kendi bireysel hayvani ruhlarınızı takip ederken programı tam olarak takip etmeniz büyük önem taşımakta. | Open Subtitles | فرغبتكم ف المعرفة، و بحثكم عن روحكم الحيوانية، من المهم جداً لها أن تتبعوا البرنامج بدقة. |
| Bundan kimseye bahsetmemen çok mühim. | Open Subtitles | من المهم جداً ألا تُخبري أحد بهذا الأمر |
| Ve Hans bir noktaya değindi "Bakın, birçok verinin olması gerçekten önemlidir." | TED | وأصاب هانس الهدف بالقول، "أنظر، من المهم جداً أن تحصل على الكثير من البيانات." |