| Ama bizimle temasa geçmezse, teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | لكن إن لم يتّصل بنا فأفضّلُ الموتَ مقاتلاً على الاستسلام |
| Ben de mi mallık var acaba çünkü anlayamıyorum bir adam neden ölmeyi tercih eder üstelik kurtulma ihtimali varken. | Open Subtitles | لأنّي لا أستطيعُ فهم لمَ يفضل شخصٌ الموتَ بدلاً من الخصوعِ لعمليةِ قد تُنقذٌ حياته |
| Kalbinin kötülükle dolmasındansa ölmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل الموتَ على أن أترككِ تملئين قلبكِ بالشرّ. |
| Kocanızın tedavi edilebilir bir hastalığı var ama size karaciğerini verebilmek için ölmek istiyor. | Open Subtitles | زوجُكَ مصابٌ بداءٍ بسيط لكنّهُ يريدُ الموتَ كي تحصلي على كبده |
| Tek gerçek aşkıyla tekrar birleşmek için Silas'ın ölmek istediğini biliyordu. | Open Subtitles | علمت أنّه ودّ الموتَ ليجتمع بحبّه الحقيقيّ الأوحَد |
| Yani, bu şiirin ölümle ilgili yeri 10 satır. | Open Subtitles | أَعْني، هذه الأغنية الشعبيةِ 10 أبيات فقط على جانبِ الموتَ. |
| Kendi ölmeyi istedi ve öldü de-- | Open Subtitles | أراد الموتَ وفقاً لمعاييره الخاصّة، و هذا ما فعله. |
| Sana makineyi teslim etmektense ölmeyi yeğlerim. O yüzden şimdi öldür beni, bitsin. | Open Subtitles | أفضّل الموتَ على إعطائكِ الآلة، لذا فاقتليني الآن. |
| Teşekkür ederim ama kimyasal depo arkasında ölmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | -شكرًا لك .. لكنّي أفضّل الموتَ خلف المخازن الكيماوية. |
| Dışarı çıkmaktansa burada ölmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | أفضّل الموتَ هنا على الحياةِ في الخارج |
| Tamam. Gerçekten ölmeyi istiyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً حتماً أنكَ تُريدٌ الموتَ |
| Bir canavarsın. Ve ölmeyi hak ediyorsun. | Open Subtitles | إنّكِ وحش، وإنّكِ لتستحقّين الموتَ. |
| Ona Vietnam'da olanlardan bahsettim tüm o gördüğüm sakat kalanları. Lenny eğer bir makineye bağlı yaşayacak olursam ölmeyi yeğlerim demişti. Asla böyle bir şey demedi. | Open Subtitles | لقد أخبرته عمَّ عانيته في "فيتنام" وعن الأشخاص الذين اُصيبوا بالتشوهات فقال "ليني" إليَّ:" أبي،اُفضلٌ الموتَ عن الحياةِ بواسطة آلة" |
| Sen bir canavarsın ve ölmeyi hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ وحش وتستحقّين الموتَ. |
| Öldüğümüzde başımıza ne geldiğini bilmiyorum ama onca ölümün vebali üzerimdeyken ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أدري مالذي يحدثُ لنا بعد مماتنا. و لكني لا أريدُ الموتَ و دماء جميع أولائكَ الضحايا في رقبتي. |
| Sadece doğru nedenden ölmek istiyorum. | Open Subtitles | لكني أُريدُ الموتَ للسببِ الصحيح |
| Kendi bokumun içinde yatarken ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أُريدُ الموتَ مستلقياً على بُرازي |
| Bu fırtınada ölmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تُريد الموتَ في تلك العاصفة؟ |
| Yalnız ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أُريدُ الموتَ وحيداً |
| Yaşadığım bir hayat olmadan, ölümle yüzleştim! | Open Subtitles | ! أواجهُ الموتَ ولمّا أعش حياتي بعد |