Muhteşem müzik, tiyatro ve dans gösterileriyle dolu bir güne hazırlanın. | Open Subtitles | لقد جهزنا ما وعدناكم به يوماً حافلاً بالمسرحيات الموسيقيه الرائعه والمواهب المسرحيه والرقص |
Muhteşem müzik, tiyatro ve dans gösterileriyle dolu bir güne hazırlanın. | Open Subtitles | لقد جهزنا ما وعدناكم به يوماً حافلاً بالمسرحيات الموسيقيه الرائعه والمواهب المسرحيه والرقص |
Yemek servisimi ve müzik grubumu da kullansaydın bari. | Open Subtitles | أجل، لدي لن أتعجب إن كنتِ حصلت على مُقدم الطعام و الفرقة الموسيقيه ذاتها |
- Umurumda değil . Ben müzikaller nefret ederim . | Open Subtitles | انا اكره الافلام الموسيقيه |
Daha sonra sizin için nota defterini getiririm bir şeyler seçeriz. | Open Subtitles | سأحضر النوته الموسيقيه لاحقا ونختار منها ما سأعزفه |
Meydandaki müzisyenlerin orada bekleyin sizi bulurum. | Open Subtitles | انتظر في "ريفر سايد" عند الفرقه الموسيقيه وانا ساجدك |
Aynı zamanda bir müzik grubunun bir parçası. | Open Subtitles | حسنا ,انه يملك تلك الفرقه الموسيقيه هذا هو ما ينتمي اليه |
Burada konser merkezleriniz var, müzik altyapınız var. | Open Subtitles | لأنه تتوفر قاعة المقطوعات الموسيقيه. لديك قرية تعليم الموسيقى. |
Belki şimdilik ama nedense birden kardeşlerinin müzik kariyerleriyle ilgilenmeye başladı. | Open Subtitles | ربما فى الوقت الراهن و لكنها بالتأكيد أبدت قدراً كبيراً من الاهتمام للمهنه الموسيقيه لأشقائها |
müzik grubumla geldim. | Open Subtitles | فى الحقيقه فأنا هنا مع فرقتى الموسيقيه |
Bay Taylor eşini yanına alıp ABD'nin en başarılı Afrika kökenli Amerikalı müzik imparatorluğunu kurup yeni yıldızlar yarattı: | Open Subtitles | و بوجود زوجته الي جانبه يبدو ان السيد تايلور اقام مملكته الموسيقيه و التي تعد من انجح الاعمال في مجال الموسيقي الافروامريكيه في الولايات المتحده |
Geçen gece burda müzik yapan gruptaymış. | Open Subtitles | كان في الفرقه الموسيقيه اليله الماضيه |
Canning korkunç bir anlaşmayla bütün müzik haklarını çaldı. | Open Subtitles | وكانينغ سرق حقوقه الموسيقيه بطريقة سيئه |
Biz de engin müzik bilginden yararlanalım. | Open Subtitles | واعطنى بعضاً من معلوماتك الموسيقيه |
kırmızı rengi, smooth caz, parlayan şeyler, yemek kokuları, müzik kutuları, ispanyol paçalar, göğüsler, havlayan köpekler ve "Şuraya bakın!" denilmesidir | Open Subtitles | اللون الأحمر موسيقى الجاز الهادئه، الأشياء اللامعه روائح الطعام، الصناديق الموسيقيه الأجراس الأثداء، نباح الكلاب "و أي شخص يقول "إنظر لهناك |
- Burası müzik yapmak için... | Open Subtitles | - هذه البيئة الموسيقيه المناسبه .. |
müzik başlasın. | Open Subtitles | لتبدأ الفرقة الموسيقيه |
Kendi müzik grubumuzu oluşturmalıyız. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} علينا إنشاء فرقتنا الموسيقيه الخاصه |
Ben müzikaller nefret ederim . | Open Subtitles | انا اكره الافلام الموسيقيه |
Biraz nota alsam iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت بإنني سأجلب بعض المقطوعات الموسيقيه. |
Meydandaki müzisyenlerin orada bekleyin, sizi bulurum. | Open Subtitles | "انتظر بجوار الفرقه الموسيقيه في "ريفرسايد وانا ساجدك |