| Sence ikinci randevuda işi ileriye götürüp fiziksel temas kurmamı bekleyecek midir? | Open Subtitles | إنه الموعد الثاني, هل تعتقد أنها ستتوقع أن تتطور الامور لتكون, جسدية؟ |
| Normalde ikinci randevuda bu kadar dost canlısı olurduk ama. Biliyorum. | Open Subtitles | أنا دائماً لا أصبح ودودة هكذا حتى الموعد الثاني |
| Restoran açılışı: Birinci randevu. Resim sergisi, ikinci randevu. | Open Subtitles | افتتاح المطعم ، الموعد الاول معرض الفنون ، الموعد الثاني |
| Evet öyle.İkinci buluşmada vardı. | Open Subtitles | في الموعد الثاني اتفقنا على كلمة أمان |
| İkinci randevudan sonra bana dön. | Open Subtitles | أخبريني بذلك بعد الموعد الثاني |
| Bu aslında ikinci randevunun konusu olmalıydı ama evet. | Open Subtitles | هذا حقاً موضوع للنقاش في الموعد الثاني.. لكن نعم لدي اقدام مسطحة. |
| Doğruyu söylemek gerekirse ikinci buluşmamızda onunla yatmıştım ki hiç yapmadığım iş. | Open Subtitles | للحقيقة نمت معه في الموعد الثاني |
| İkinci buluşmamız, şu anda, resmen sona ermiş bulunuyor. | Open Subtitles | لا، أُعلمك بأن الموعد الثاني إنتهى رسمياً |
| Bak, ikinci randevuda aileler ve geçmiş hakkında bazı bilgiler paylaşabiliriz. | Open Subtitles | الان في الموعد الثاني نحن نقوم ببحث ضروري عن معلومات تخص الخلفية العائلية |
| - Katılıyorum. - Ya da ikinci randevuda. | Open Subtitles | معك حق - أو الموعد الثاني - |
| ikinci randevu rezalet olur. | Open Subtitles | الموعد الثاني, مأساة. |
| İkinci randevu: Mide sancıları. | Open Subtitles | الموعد الثاني تقلصات المعدة |
| İkinci buluşmada ne yaparsın? | Open Subtitles | كيف سيكون الموعد الثاني ؟ |
| İkinci randevudan sonra bana dön. | Open Subtitles | أرجعي لي بعد الموعد الثاني |
| Bu kısım ikinci randevunun alanına giriyor. | Open Subtitles | {\pos(190,200)}في الأسفل هنا ، هذه . منطقة الموعد الثاني |
| Tanrım, ikinci buluşmamızda laboratuvar hakkında sorular sordun bana. | Open Subtitles | كنتي تسألين عن المختبر في الموعد الثاني |
| Ben, ikinci buluşmamızda söyledim. | Open Subtitles | قلت ذلك في الموعد الثاني |
| İkinci buluşmamız. | Open Subtitles | الموعد الثاني |