"المولودة" - Traduction Arabe en Turc

    • doğan
        
    • doğmuş
        
    Yeni doğan yavrular, her günü yiyecek aramakla geçireceklerini kısa sürede anlıyorlar. Open Subtitles تكتشف العجول المولودة حديثاً، أنهم سيقضون كل يومٍ يسيرون سعياً وراء الطعام.
    Bu acıyı tabi ki sadece anneler çekmiyor aynı zamanda kızları, daha yeni doğan kızları da büyümeye başladıklarında bu acıyı devralıyorlar TED ليست الأم فقط هي من تعاني، بل وأيضا الفتاة، المولودة الجديدة، عندما تكبر، تعاني هي أيضا.
    Tıpkı, Arthur Martinez olarak doğan Alexis Martinez'in hikayesi gibi. Şikago'da, Harold Ickes projesinde, TED كقصة أليكسس مارتنز؛ المولودة بمشاريع هارولد آيكز بشيكاغو بصفتها آرثر مارتنز.
    Annesi ölmüştü. Sadece o ve yeniden doğmuş olan bebeği var. Open Subtitles رحلت الأم لذا فلم يبق سواه هو و فرحة قلبه المولودة ثانيةً
    Annesi ölmüştü. Sadece o ve yeniden doğmuş olan bebeği var. Open Subtitles رحلت الأم لذا فلم يبق سواه هو و فرحة قلبه المولودة ثانيةً
    Aynı yıl, yeni doğan kızımı tuzcuya sattık. Open Subtitles لقد بعنا ابنتنا المولودة حديثًا لتاجر الملح
    Yeni doğan yavrular da kısa sürede bütün günü yiyecek aramak için dolaşarak harcaması gerektiğini öğrenecek. Open Subtitles تكتشف العجول المولودة حديثاً، أنهم سيقضون كل يومٍ يسيرون سعياً وراء الطعام.
    Kadınlar tıpkı bir ebe gibi davranarak bu yeni doğan yavrunun ilk anlarında ona yardım ediyorlar. Open Subtitles تعمل النساء كالقابلات إلى العجول المولودة حديثا، المساعدتهم خلال دقائقهم الأولى للحياة.
    O, annesinin ve yeni doğan kızkardeşinin biricik destekçisiydi! Open Subtitles هو الدعمُ الوحيدُ مِنْ أمِّه وأخته المولودة الجديدة.
    Zayıf doğan yavrular ise en büyük tehlike altında. Open Subtitles الدياسم المولودة بوزنٍ دون المعدل هي الأكثر عرضةً للخطر
    Ned ile Catelyn Stark'ın Kıştepesi'nde doğan öz kızının mı yoksa güneyde doğan annesiz bir piçin mi? Open Subtitles ابنة نيد وكاتلين ستارك الشرعيّة المولودة هنا في وينترفيل أم لقيط بلا أم وُلد في الجنوب؟
    Ve bu yüzden onun yeni doğan kızıyla birlikte güvenli bir yerde kaybolmasına yardımcı olmaya çalıştım. Open Subtitles ولذلك حاولت مُساعدتها لتختفي في مكان آمن برفقة طفلتها المولودة حديثاً
    Yeni doğan kızını seviyor ve onu kamerasıyla filme alıyor. Open Subtitles عشق ابنته المولودة حديثاً وقام بتصويرها
    Bu yeni doğan ona hamile kalmış ve doğurmuş. Open Subtitles ...تم حملها وإنجابها بواسطة هذه المولودة حديثاً...
    Ve 2 ay önce doğan yavrular iyice büyüdüler. Open Subtitles والجراء المولودة من شهرين تنمو جيدًا
    İlk doğan çocuğumu pazarlık olarak sunmaya zorladın. Kızımı. Open Subtitles جعلتني أقايض المولودة البكر لي، ابنتي.
    Yaşam akıntısından doğan güç. Open Subtitles القوة المولودة من "ينبوع الحياة".
    Bir yazılım tasarımcısı yeni doğmuş torununu kucağına almıştı. Open Subtitles أحدهم كان مُهندس برمجيّات، وقد عاد توا من ضمّ حفيدته المولودة حديثا بين ذراعيه.
    2 Şubat'ın sabah saatlerinde, ben, 21 Kasım 1926 yılında doğmuş olan Tarude Krüger, Wehrmacht Hastanesindeki Luckau Cezaevi'ndeki görevime başladım. Open Subtitles في صباح الثاني من فبراير" أنا, تراوده كروجر المولودة في 21 نوفمبر1926
    Yetişkin erkekler dünyanın tüm okyanuslarını gezerken dişiler çocukları ve yeni doğmuş yavruları ile üreme bölgelerinde kalırlar. Open Subtitles بينما يَجُوبُ الذكورَ البالغينَ كُلّ محيط العالمِ , الإناث تبقى أقرب إلى حدائقِ تربيتهم , مَع أطفالِهم وعجولِهم المولودة الجديدةِ.
    Mavi odayı pembeye boyamamız gerektiği gerçeğini ve tüm eşyaları yeniden satın alma tantanası bir kenara bırakırsak o yeni doğmuş küçücük yaratığı kollarımızın arasına almak çok büyük bir mutluluktu. Open Subtitles بالتأكيد كان علينا أن نعيد طلاء الغرفة للون الوردي ونعيد شراء كل الملابس، من أجل سعادة تستحقها هذه المولودة التي جلبت لنا الوحي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus