Oradaki ölü Kolombiyalıyla ilgili bir şey bilip bilmediğimi. | Open Subtitles | إذا ما كنت أعلم أي شيء عن الكولومبي الميت في الشقة و كل ذلك |
Quebec'de ölü oğlunu gördüğünü iddia etmiş, 3 hafta önce. | Open Subtitles | لقد اشتكت بأنها شاهدت إبنها الميت في محطة العبّارة كوبيك منذ ثلاثة أسابيع. |
Köşedeki yarı ölü şişmana ne diyeceksin? | Open Subtitles | وماذا عن الرجل البدين شبه الميت في الزاوية؟ |
ölü adamın kardeşi, ölü adamın evinde mi kalıyormuş? Ev arkadaşıymışlar. | Open Subtitles | يعيش أَخِّ الرجل الميت في مكانِ الرجل الميت؟ |
Sadece oteldeki ölü adam gibi bitmesini İstemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن ينتهي بي الحال مثل الشخص الميت في الفندق |
Lisa onu ve ölü adamı tespite çalışıyor. | Open Subtitles | ليسا تقوم بالبحث عنه وعن الرجل الميت في قاعدة البيانات |
Bu tabuttaki ölü adamın kemikleriyle, seni lanetliyorum. | Open Subtitles | بحق عظام الرجل الميت في هذا الكفن , إني ألعنك |
Bu ürün, ölü saç derilerini harekete geçiriyor | Open Subtitles | منتج بإمكانه تجديد الحياة للشعر الميت في خباء الجسم |
Bunu tuvaletinde, ölü olan adam söylüyor. | Open Subtitles | تقصد الرجل المتأنق الميت في الحمام أنت من قام بذلك |
Cape Town'a gelemem çünkü her akşam ölü kardeşimle mezarlıkta top tutmaca oynuyorum. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن آتي إلى كيب تاون، لأنهُ كلُ يوم ألعبُ كرة القاعدة معَ أخي الميت في المَقبرة |
Dışarıya çıktım ve elinde ölü kuşla orada oturmuş ağlıyordu. | Open Subtitles | خرجت ، فوجدتها تبكي و الطائر الميت في يديها |
Bu ölü Fae'nin devam filmi mi hemen oturup tweet atalım. | Open Subtitles | انه اثر الفاي الميت في الحقيقة من جعلني اتحمس واغرد |
Sanırım bu ahırdaki ölü tavukları açıklıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا يفسر كل الدجاج الميت في الحظيرة |
İçinde ölü olmasının, her anını yaşayan bir ceset gibi geçirmenin nasıl bir his olduğunu öğrenebilir. | Open Subtitles | ويمكن معرفة ما هو أن الميت في الداخل، لقضاء كل لحظة كما جثة الحية. |
Bagajdaki ölü kediyi anlamlandıramıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أستطيع فهم معنى القط الميت في صندوق له. |
Kadın iç çamaşırı giymiş ölü bir adam. | Open Subtitles | وقال الرجل الميت... في حمالة صدر حجر الراين. |
Her yerde ölü kardeşimi görüyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أشاهد أخي الميت في كل مكان |
Bir mezarlıkta ölü babamla konuşuyorum. | Open Subtitles | هل أنت بخير ... ؟ أتحـدث مع والدي الميت في مقبرة |
Havuzdaki ölü adamı saymazsak. | Open Subtitles | - اجل ، عدا ذلكَ الرجل الميت في البركة - حسناً ، لنتصل بالشرطة |
Rüzgarın kanatlarından yapılan o ölü şarkıyı duyar." | Open Subtitles | أجنحة الريح نفذت, يسمع الميت في الغناء. " |