"الميزانيات" - Traduction Arabe en Turc

• bütçe
• bütçeleri
• bütçeyi
• bütçeler

Dolayısıyla, bu eyaletin elindeki mevcut bütçe ve kaynaklarla yapılmalı.
وبالتالي، عليه أن يعمل ضمن الميزانيات القائمة والموارد التي تتوفر عليها الدولة فعلياً.

Politikacıların bütün işi yasalar kanunlar yapmaktır bütçe ayarlamalar yapmak ve savaş ilan etmektir
كل ما يمكن للسياسيين فعله هو خلق القوانين, وضع الميزانيات, واعلان الحرب.

Bundan ne yapacağınızı çıkarın. İşinize geri dönün. Tüm bölüm şeflerinden bütçeleri istiyorum.
خذ من هذا ما تريده ،دعونا نعود الي العمل وأحتاج الميزانيات من جميع رؤساء الأقسام

Evraklarla boğuşmak, bütçeleri gözden geçirmek... Anam ağlıyordu.
تفادي الصحف ومراجعة الميزانيات ومواجهة الرأي العام كل ذلك يزعجني

Önerge imzalarım, yönetmelikleri onaylarım, ek bütçeyi ibraz ederim.
علي أن أوقع على القرارات , أوافق على المعاملات أعتمد الميزانيات

Ve bu bütçeler geleceğimiz için anahtarımız, çocuklarımız için anahtarımız.
وهذه الميزانيات هي مفتاح مستقبلنا إنها مفتاح مستقبل اطفالنا

Şu an olan bütçe kesintileri hakkında konuşuyordu. Yönetim hiçbir şey için para vermiyormuş.
أنه يتحدث عن الميزانيات المحدودة داخل الحدود

Barbarlar kapımıza dayanmışken biz bütçe kesintisi yapıyoruz.
نحن نقلل الميزانيات بينما البربريون على البوابات

bütçe ve planların ön değerlendirmesi, yarın sabaha kadar.
الميزانيات الاولية والجداول بحلول صباح الغد

Yeni bir finansal ve finansal olmayan teşvik grubunu tasarlamak için bütçe ve politikaları, önleme ve sağlık eğitime kaydırmaya yönelik politik isteklilik talep etmektedir.
يتطلب أن توجه النية السياسية الميزانيات والسياسات باتجاه الوقاية والإرشاد الصحي لتصميم مجموعة جديدة من المحفزات المالية وغير المالية.

Ama bütçe açıkları yüzünden,
ولكن، وفقاً لانخفاض الميزانيات

Hâlâ biraz bütçe sıkıntımız var.
الميزانيات الجيّدة ما زالت شديدة.

O zamana kadar yukarıda bütçeleri kontrol ediyor olacağım.
حتى ذلك الحين، سوف اكون في الطابق العلوي افحص الميزانيات

Pekala tüm bütçeleri inceledim. Evet.
بحثت بكل الميزانيات

Ve hala, bana yaptırdığınız tek şey masabaşı işleri, ve... bütçeyi ayarlamak
وعلى الرغم من ذلك كل ما تريدون مني فعله هو الجلوس خلف مكتب وملء الميزانيات

Hemen işe koyulmak istiyorum, bu yüzden ajansları, bütçeyi, sorunları... hepsini bilmeliyim.
أريد مُباشرة العمل لذلك أحتاج لمعرفة الوكالات الميزانيات ، المشاكل...

Diğer tablolar ise federal bütçeler, not ortalamaları, SAT sınav sonuçlarıydı.
وكانت جداول أخرى الميزانيات الاتحادية , المتوسطات تراكمي , SAT العشرات.

Büyük filmler, büyük oyuncular, büyük bütçeler.
الأفلام الناجحة , الممثلين المشهورين, الميزانيات الضخمة

bütçeler baskı altında.
الميزانيات تحت ضغط كبير