"الميعاد" - Traduction Arabe en Turc

    • zamanında
        
    • vaktinde
        
    • randevu
        
    • vaat
        
    • tarih
        
    • saatte
        
    • erken
        
    • Randevuyu
        
    • vaadedilmiş
        
    Bikini Bottom dosdoğru aşağıda. Ama asla zamanında aşağıya inemeyeceğiz. Open Subtitles ولكن إذا ما بدأنا بالسباحة الآن لن نصل فى الميعاد
    Nakliye gemilerimiz olsa bile tüm yaralılarımızı zamanında tahliye edebilmemiz çok zor. Open Subtitles حتى لو وجدنا الحمالون ليس من الممكن ان نُرحل الجرحى فى الميعاد
    Artık bursu kazanamayacak çünkü oraya vaktinde yetişemez ve hepsi benim yüzümden. Open Subtitles لأن مستحيل ان تصل الى هناك في الميعاد, و هذا كله خطأي
    Tekrar randevu ayarlamalıyız. Open Subtitles أنا حقاً أعتقدُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ نُعيدَ تحديد الميعاد
    Bu akşam bilmenizi isterim ki... halk olarak, vaat Edilmiş Topraklar'a ulaşacağız. Open Subtitles لكن اريدكم ان تعرفو الليله أننا كشعب سوف نصل الى أرض الميعاد
    Mükemmel. Bir tarih bulduk. Peki o kahrolası bomba hangi cehennemde? Open Subtitles ممتاز, حصلنا على الميعاد الأن, أين هو موضع القنبلة اللعينة ؟
    Tamam. Tom sonra görüşürüz. Salı aynı saatte. Open Subtitles حسناً ، توم ، أراك فيما بعد ، الميعاد نفسه الخميس
    Etik algoritmaları zamanında bitirmek için ekipleri iki katına çıkardık... Open Subtitles لقد ضاعفنا الفريق للإنتهاء من الخوارزمية الأخلاقية تلك فى الميعاد
    Tam zamanında yakaladım. 5 pengo cepte kaldı, evlendiğinde bu önemli olacak. Open Subtitles لقد حدثته فى الميعاد المناسب ، و هذه يوفر لى خمسة بينجو ، شئ هام حين تتزوج
    Daima uygunsuzsun Michael ama hep zamanında. Open Subtitles دائما فى غير محلك يا مايكل لكن دائما فى الميعاد
    Ama hanımefendi naz yapıyor. Neymiş efendim, zamanında gelmişim! Open Subtitles وهي مفرطة الاناقة والشعور بالأهمية وكل ذلك لأنني جئت في الميعاد
    - Merhaba. - Merhaba Regan. Tam vaktinde. Open Subtitles مرحبا مرحبا ريغان , تأتى دائما فى الميعاد
    Neyse ki Peanut Butter'ı vaktinde çıkardım. Open Subtitles لحسن الحظ, أخرجت زبدة الفول السوداني في الميعاد
    Kumarhanede. Aracın tam vaktinde yola çıktığından emin olacağım. Open Subtitles فى الملهى تأكد من أن الشاحنة ستغادر فى الميعاد المحدد
    Maalesef, başka bir güne randevu veremeyeceğim. Open Subtitles لا , فى الحقيقى ليس لدية أى مواعيد أخرى سوف أبقيك فى نفس الميعاد
    Bir de... Bu randevu bu hafta sonu olabilir mi? Open Subtitles وقد كُنْتُ أُفكّرُ أن هذا الميعاد يُمْكِنُ أَنْ يَحْدثَ رُبَّمَا فى عطلة نهاية هذا الأسبوع.
    İfadesinin seni vaat edilen topraklara götürecegini mi saniyorsun? Open Subtitles هل تظنّ أن هذه الشهادات ستنقلك إلى أرض الميعاد
    Bu tanıklığın seni "vaat edilen ülkeye" götüreceğini mi düşünüyorsun. Open Subtitles أنت تعتقد أن شهادته سترسلك إلى أرض الميعاد
    Ve sonra bir tarih, bir zaman, bir dakika, tam bir an kararlaştırmışlar mıdır? Open Subtitles هل حددا بدقة الميعاد والزمن والدقيقة والثانية؟
    Yarın 12'den sonra beni ara, o saatte başlıyorum. Open Subtitles أذا أتصلت بى هنا غداً بعد الـساعه 12 فى هذا الميعاد اكون موجوده
    Biz hep erken geliriz, o geç kalır. Open Subtitles دائمآ نحن فى الميعاد بينما هو دائمآ متأحر
    Niye bu fırsatı Randevuyu son dakikada iptal eden dandik bir yerde harcayayım ki? Open Subtitles لماذا أضيع وقت في هراءات و ألغي الميعاد على آخر دقيقة ؟
    Anlaşılan vaadedilmiş topraklara kendisinden önce seni yollamak amacında. Open Subtitles على ما يبدو أمنيته الأخيره أن تسبقه إلى الأرض الميعاد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus