Kimse eğlence olsun diye organik kimya okumaz, özellikle de seni gibi birisi. | Open Subtitles | لا أحد يدرسها من أجل المُتعة إنها ليست ضرورية و خصوصاً لشخص مثلك |
Bu eğlence olsun diye yapılan bir şey değildir. Gerçektir ve ciddi bir şeydir. Ayrıca pratiğe geçmeden önce teoriyi anlamak zorundasın. | Open Subtitles | لم يكن ذلك بغرض المُتعة بلّ للحقيقة ، و الأهمية و يتحتم أن تدركي ذلك قبل أن تتدربي عليهِ. |
eğlence olsun diye biraz zarafet katıyoruz tabii ki. | Open Subtitles | مع قليل من الأسلوب الموهوب من أجل المُتعة |
Sadece eğlenmek istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن أحظى ببعض المُتعة فحسب ، تعلمى ذلك. |
Bu eğlenceyi kaçırıyor ama, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | حسناً، ذلك يُفسد المُتعة نوعاً ما، ألا تظنّ ذلك؟ |
Bana işkence etme konusunda hastaca bir zevk alıyor resmen. | Open Subtitles | كأنّها وجدت نوعاً من المُتعة المُقززة في تعذيبي. |
- Biraz eğlenelim. | Open Subtitles | -دعونا نحظي ببعض المُتعة |
Doğru kullanırsan inanılmaz bir ağrı kesicidir ama eğlence için kullanırsan fare zehri ve helyumla karıştırılmış metamfetamin gibidir. | Open Subtitles | ،أن أستعمِلت بصورة صحيحة ،فستعمل عمل مزيل الآلآم بأمتياز ،لكن أن أستخدمت لأسباب المُتعة ''فستغدي كالمُخدرات مَضافة لها سم الفئران و الـ''هيليوم |
Tüm bu hediye sepetleri, eğlence Evi. | Open Subtitles | كل سلات الهدايا هذه ، بيت المُتعة |
- Oh, sadece eğlence olsun diye mi? | Open Subtitles | - قليلاً - من أجل المُتعة فقط ؟ |
eğlence daha yeni başladı. | Open Subtitles | المُتعة بدأت للتو. |
Tam benlik bir eğlence. | Open Subtitles | هذا نوعي المُفضل من المُتعة |
eğlence daha yeni başladı. | Open Subtitles | لقد بدأت المُتعة للتو |
Peki eğlence nerede olacak? | Open Subtitles | أين ستكون المُتعة ؟ |
Hey, bütün gece bir kızla eğlenmek için bana garanti veriyor musun? | Open Subtitles | أنت، أتضمنْ ليّ المُتعة طوال الليل مع فتاة؟ |
Pekâlâ, siz çocuklar biraz eğlenmek ister misiniz? | Open Subtitles | إذن, الفتية يسعون إلى بعض المُتعة ؟ |
- Peki eğlenmek için? - Eğlenmekmiş. | Open Subtitles | ماذا عن المُتعة ؟ |
Aslında işle eğlenceyi karıştırmaktan hiç hoşlanmazlar. | Open Subtitles | أجل، حسناً. لديهن نفور حقيقي في الخلط بين المُتعة و العمل. |
Tamam ama onu ilk sen bulursan bütün eğlenceyi kendine saklamak yok. | Open Subtitles | حسناً ، لكن لا تحظى بكل المُتعة وحدك |
Bütün eğlenceyi kaçırdın. | Open Subtitles | تفتقد كُل المُتعة. |
Küçük şeylerden zevk almak ne kadar tatmin edici. | Open Subtitles | أنا جد مسرورة لعثوري على المُتعة في الأشياء الصغيرة |
İhtiyacı olduğu için içmiş. zevk için değil. | Open Subtitles | ثمالة بدافع الضرورة، وليس بدافع المُتعة. |