"المُجرم" - Traduction Arabe en Turc

• suçlu
• suçluyu
• fail
• suçlular

Kelepçelerimi çıkardım mı suçlu kendini FBI'da veya polis gözetiminde bulur.
المُجرم ينتهي أمره عند مكتب التحقيقات الفيدرالي أو يُحجز عند الشرطة

Durun, durun. Bu küçük suçlu bana ait.
تمهل، تمهل هذا المُجرم الصغير ينتمى إلىّ

Kumar borçlarını ödemek için bir sınav sorusunu çalarsın birdenbire ailen sana suçlu gibi davranmaya başlar.
أنك تديرُ بعض رهانات القمار وتسرق اختبارٌ واحدُ وفجأة يعاملونكُ مثل المُجرم

Hayalet bile suçluyu korumak istiyorsa onu yakalamak zor olacaktır.
إذا كان هُناك شبح يحمي المُجرم فسوف يكون من الصعب القبض عليهِ

Bizim isimiz kaçan suçluyu yakalamak yolsuzluga bulasmis olabilecek bir CBI ajanini korumak degil.
عملنا هُو القبض على المُجرم الذي هرب، وليس حماية عميل قد يكون قذراً.

fail muhtemelen arka camı kırıp girdi ve ön kapıdan çıktı.
الأرجح أنّ المُجرم كسر النافذة، وبعدها غادر من خلال الباب الأمامي.

fail soğutmalı kamyonla kaçmış.
لقد هرب المُجرم لهذا الطريق بشاحنة مُبرّدة.

Bu yüzden suçlular elini kolunu sallayarak geziyor.
ويخرج المُجرم حراً

Ve için rahat olsun, asıl suçlu bunu pahalıya ödeyecek.
واطمئن، المُجرم الحقيقي سيدفع الثمن غالياً.

Çok iyi bilinen bir suçlu figürü cinayetlerden, ateş etmelerden biri ile bağlantılı.
المعروف عن شخصية المُجرم مُترابط مع عدد من جرائم القتل اطلاق النار

Uluslararası bir suçlu olan Ra's Al Ghul'un yerini tespit etmem gerekiyordu.
كنت هناك من أجل تحديد مكان المُجرم الدولي

Romalılar zamanında suçlu, suçunu herkes bilsin ve yaptığını sonsuza kadar hatırlayabilsin diye damgalanırmış.
في عهد الرومان كان يوصم المُجرم لتعريف جرائمه ضدّ العالم... وليذكّره الوصم للأبد بما أثم.

suçlu, süper saçları olan adam değil.
المُجرم ليس الموسيقار الرائع

Bizim işimiz kaçan suçluyu yakalamak yolsuzluğa bulaşmış olabilecek bir CBI ajanını korumak değil.
عملنا هُو القبض على المُجرم الذي هرب، وليس حماية عميل قد يكون قذراً.

Sözü Komiser Pounds'a vermeden önce Los Angeles halkını, bu suçluyu yakalamak adına ne gerekiyorsa yapıldığına temin etmek isterim.
قبل أن اُقدم الكابتن باوندز أود أن أؤكد فقط لشعب لوس أنجلوس أنه يتم بذل كافة الجهود من أجل إلقاء القبض على هذا المُجرم

Ve tekrardan üzgünüz suçluyu yakalayamadığımız için.
و نحن آسفين مُجددًا لعدم قبضنا على المُجرم.

Hee Joo suçluyu korumak istediğini söyledi.
هي جو" قالت أنها تريد حماية المُجرم

Sanki fail kapıyı çalmış, maktul açmış ve, küt kötü adam kapıyla kafasına vurup içeri girmiş gibi.
كما لو أنّ المُجرم طرق الباب، وفتح الصبيّ الباب، وفجأة، ضربه القاتل على رأسه بالباب ودخل.