"المُحادثة" - Traduction Arabe en Turc

    • konuşmayı
        
    • sohbet
        
    • konuşmanın
        
    • sohbeti
        
    • muhabbeti
        
    • sohbetin
        
    Belki sırası değil ama o konuşmayı yaptığımıza memnun oldum. Open Subtitles - -أجل ? هذا وقتٌ صعبٌ, ولكني سعيد بهذه المُحادثة.
    Ama, onlara bir şey söylemesen iyi olur, konuşmayı bana bırak ben her şeyi ayarlarım. Open Subtitles من الأفضل أن لا تخبرهم بشيئ دعني أتولى أمر المُحادثة و سأهتم بكل شيئ
    Nihayet bu konuşmayı yapabildiğimize çok sevindim, sevgilim. Open Subtitles أنا مسرورة لأنّنا خُضنا هذه المُحادثة أخيراً.
    - İyi ki biraz sohbet ettik. Open Subtitles حسناً ، أنا سعيدة بهذه المُحادثة الصغيرة
    Kasten dört sene diyip seni de konuşmanın içine sürükledi. Open Subtitles لقد قالت أربعة سنوات قبلاً، عمداً لتجرّكِ إلى هذهِ المُحادثة.
    Bu sürükleyici sohbeti dün gece yaşanan olaylara döndürebilir miyiz? Open Subtitles هل يمكننا إنهاء هذه المُحادثة التافهة ونعود إلى الحقائق التي حدثت مُبكراً في المساء ؟
    Evet, evet, tabii... Şu muhabbeti yapmak hiç istemiyorum şu an. Open Subtitles أجل، أتعرفون، إنّي لا أريد أن أجري هذه المُحادثة الآن، شكراً.
    Bu sohbetin uyarıcı havasından dolayı biraz kafam karıştı galiba. Open Subtitles أظن إنني فوجئتُ بطبيعة التحذيرية لهذه المُحادثة.
    Bu konuşmayı yaptığımızı bilseler, yıkılırlardı. Open Subtitles سوف يتم تدّميري لو أنهم حتى علموا بأننا قُمنا بهذه المُحادثة
    Neden bu konuşmayı merkezde yapmıyoruz? Open Subtitles لماذا لا نأخذُ هذه المُحادثة إلى وسط المدينة؟
    Bu konuşmayı bu yüzden ofiste yapmak istemedim. Open Subtitles لهذا السبب لمْ أرد إجراء هذه المُحادثة في المكتب.
    Bu konuşmayı yaptığımız için hepimiz hapse girebiliriz. Open Subtitles يُمكن أن ندخل جميعاً السجن لإجرائنا هذه المُحادثة.
    Ve bu konuşmayı yapay zekanın babasından daha iyi kiminle yapabilirim ki? Open Subtitles ومن أكثر تأهيلا لإجراء تلك المُحادثة معه من صانع الذكاء الاصطناعي؟
    Bu konuşmayı yaparız umuduyla araştırdım aslında. Open Subtitles حقيقةً، بحثتُ عنها توقُّعًا لهذه المُحادثة.
    Hayır, kendim giderim. Bu sohbet beni ayılttı. Open Subtitles كلا، يُمكنني القِيادَة بنَفسي لقَد صَحّتني هذه المُحادثة
    İnsanlar elektronik kutulardan dijital postalar alıyorlar, sohbet odalarında toplanıyorlar, duvarlar veya kapılar yok. Open Subtitles يتلقى الناس البريد الرقمي من صناديق إلكترونية يتجمعونَ في غُرَف المُحادثة
    - Bu konuşmanın 21 yıl önce olduğunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles أتفهم أنّ تلك المُحادثة كانت قبل 21 عاماً؟
    Bu biraz komik oldu! Çünkü tanıklar konuşmanın oldukça gergin geçtiğini söyledi. Open Subtitles حسناً، هذا مُضحك، لأنّ الشُهود يقولون أنّ المُحادثة كانت مُنفعلة.
    Beyler, bu sohbeti ofiste bir şişe Merlot'la beraber yapsak olmaz mı? Open Subtitles يا رفاق، أيمكننا أن نُجري هذه المُحادثة عندما نعود إلى المكتب ونحن نحتسي النبيذ؟
    Eminim bir sonraki taslakta bu sohbeti de okurum. Open Subtitles أنا متأكده من أني سأقرأ هذه المُحادثة في المسودة القادمة
    Seninle şu muhabbeti yapayım diye. Open Subtitles لكى اكون جزء من هذة المُحادثة
    Hayır, bu muhabbeti dinlemeyi kastettim. Open Subtitles لا، اقصد المُحادثة
    Şu anda bu sohbetin uygun olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أعتقد أنّ هذه المُحادثة غير مناسبة بالمرّة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus