Muhtemelen ihtiyarı rezil etmesinden bıkıp usanmışlardır. | Open Subtitles | من المُحتمل أنهم سئموا من إحراجها للرجل العجوز |
Şuradaki yolu kullanmayı seçtiler Muhtemelen çünkü Batı Yakası Otobanına ve Hudson'a hızlı bir şekilde bağlantısı var ek olarak otoban üzerinde birçok çıkış ve giriş mevcut. | Open Subtitles | من المُحتمل أنهم اختاروا هذا الموقع لإن لديه وصول سريع للطريق السريع الغربى ولهودسون بالإضافة إلى مخارج ومداخل عديدة |
Muhtemelen kaçakçı olduğumuzu sanmışlardır ve kontrol etmeye geliyorlardır. | Open Subtitles | ، من المُحتمل أنهم يعتقدون أننا مُهربين وهُم قادمون الآن من أجل تفقدنا |
Ve bizlere şükürler olsun ki Muhtemelen artık bulamayacaklar. | Open Subtitles | وبفضلنا ، من المُحتمل أنهم لن يستطيعوا فعل ذلك أبداً |
Birkaçı da Muhtemelen paralı asker, casus. | Open Subtitles | البعض منهم من المُحتمل أنهم مُرتزقة ، جواسيس لأعداء |
Muhtemelen telsizini kapattı. | Open Subtitles | من المُحتمل أنهم اغلقوا الراديو. |
Muhtemelen çoktan dumanları görmüşlerdir. | Open Subtitles | من المُحتمل أنهم قد رأوا الدخان بالفعل |
Muhtemelen herkesi çağırıyorlardır. | Open Subtitles | من المُحتمل أنهم ينظرون لرقم من الأشخاص |
Muhtemelen Junior babasını öldürdükten sonra eroin çekmişler birlikte oturup süs ışıklarını izlemişlerdir. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، من المُحتمل أنهم طاردوا التنين معاً بعدما قتل (جونيور) أبيه ومن ثم جلسوا ونظروا إلى الأضواء المُتغيرة |
Muhtemelen bu yüzden sarin gazı taşındığını tespit edemediler. | Open Subtitles | (من المُحتمل أنهم فعلوا ذلك ، حتى لا يتم تعقبهم وهم ينقلون (السارين |
Tamam? Muhtemelen... | Open Subtitles | ... حسناً ، من المُحتمل أنهم |