"المُختلفة" - Traduction Arabe en Turc

    • farklı
        
    Vay, dostum. Kavanozun içinde birbirine karışmış farklı şu çerezlere baksana. Open Subtitles آه يا رجل , انظر لكل هذه الحبوب المُختلفة في وعاء واحد
    farklı isimlerle açılmış 15 hesabı var. Open Subtitles لديّها 15 حساب مختلف إرتبطت بأسماء شهرتها المُختلفة
    İnsan toplumu içerisinde kendilerine varlık edinen bir değil iki farklı tür var! Open Subtitles من الفصائل المُختلفة التي تواجدت داخل المجتمع البشري.
    Hidroklorik asiti kemikler üzerinde test ettim yoğunluk tamamen farklı. Open Subtitles لقد انتهيت للتو من اختبار حمض الهيدروكلوريك على بعض العظام، بجميع التركيزات المُختلفة.
    Fakat... Kredi kartları bulduk farklı isimler üzerine. Open Subtitles وجدنا بطاقات إئتمانيّة مع الكثير من الأسماء المُختلفة عليها.
    Tüm o farklı yolların berbatlığı. Open Subtitles ,من كل الطرق المُختلفة هذا سيء
    Bir sürü farklı pasaport da var. Open Subtitles وهناك الكثير من جوازات السفر المُختلفة.
    ABD hükümeti farklı teşkilatlar arasında daha fazla bilgi paylaşmaya başladı. Open Subtitles حكومة (الولايات المُتحدة) بدأت فى مُشاركة معلومات أكثّر، بين الوِكالات المُختلفة.
    Galiba ben restoranlara, tiyatrolara, cep telefonlarının çektiği alanlara, farklı kültürlere ve fırsatlara alışığım, anlıyor musun? Open Subtitles تعلمين، أعتقد أنني تعودت على المطاعِم والمسارِح ووجود تغطية للهواتِف المحمولة، على الثقافات المُختلفة والفُرَص، تعلمين ؟
    Saniyenin onda birinde oy sayımlarını değiştirebilmiş veriyi sayısal olarak farklı bölgelerden seçim komisyonuna aktarmaya başlamış. Open Subtitles لقد تمكّن من تغيير سجلاّت التصويت في عُشر الثانية الواحدة التي تستغرق نقل البيانات رقمياً من المُقاطعات المُختلفة لمُفوّض الإنتخابات.
    - Binlerce farklı yerden girmiş olabilir. Open Subtitles -كيف وصلت لها؟ -قد وصلت لها من العديد من الأماكن المُختلفة.
    ülke çapında ekonomistlerin ve psikologların yaptığı bir araştırma, şaşırtıcı bir şeyi ortaya çıkardı. Etki eğilimi diye adlandırdığımız bir şey, yani simülatörü kötü çalışmaya meyleden bir şey. Simülatörün sizi, farklı sonuçların gerçek hallerinden çok daha farklı olduğuna inandırması. TED أن الأبحاث التي يقوم مختبري بها والتي يقوم بها الاقتصاديون والأطباء النفسيون في البلاد كشفت لنا شيئا مذهلا بالفعل شيءٌ ندعوه التأثير المنحاز أي نزعة جهاز المحاكاة للعمل بصورة خاطئة حيث يشعرك جهاز المحاكاة بان النتائج المُختلفة هي مختلفة اكثر مما هي عليه بالواقع
    Biraz alıştırma yapıyorum farklı bıçak yaralarını ayırt etmek için. Open Subtitles -أدرب نفسي علىَ... التفريق بين "جروح السكاكين المُختلفة".
    farklı S.H.I.E.L.D. akademileri etkileşimde bulunmazlar mı? Open Subtitles أكاديميات (شيلد) المُختلفة لا تتفاعل مع بعضها؟
    - Belki de farklı olan o değildir. Open Subtitles رٌبما ليست هى المُختلفة
    Ancak, önceki gün Pentillion'da karşılaştığımızda üzerinde en azından bir düzine farklı kediden aldığın kedi tüyü vardı. Open Subtitles ومع ذلك عندما تقابلنا في (بنتيليون)ذلك اليوم كان عليكي شعر قطط على الأقل من دستة من المصادر المُختلفة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus