Önce sen konuş savcı birinci dereceden cinayet cezasını kaldırsın. | Open Subtitles | تحدّثي أوّلاً، وسيُبعد المُدّعي العام جريمة قتل من الدرجة الأولى من العقاب. |
savcı 4 insanı öldürmesine dair bir pişmanlığı var mı diye soruyordu. | Open Subtitles | كان المُدّعي العام يسأله عمّا لو كان لديه أيّ ندم لقتل أولئك الأشخاص الأربعة. |
savcı onu hırsızlık ve güvenlik ihlâlinden mahkemeye verecek. | Open Subtitles | المُدّعي العام سيتهمه بالسرقة والإحتيال الأمني. |
Çok iyi hikâye ama Savcılık bunu kabul etmez. | Open Subtitles | قصّة رائعة. لكن لن يُصدّقها المُدّعي العام. |
Soruşturma tamamlandığında, Savcılık bu suç duyurusunu yapacaktır. | Open Subtitles | المُدّعي العام سيعتني بتوجيه الإتهامات بمُجرّد إكتمال التحقيق. |
Bunu savcılığa da söylediğini duydum. Teşekkürler. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكَ أخبرتَ المُدّعي العام بذلك، شكراً لكًَ. |
bölge savcısı sağlam kanıt veya itiraf olmadan bunları asla dikkate almaz. | Open Subtitles | المُدّعي العام لن يقبل به من دون أدلة دامغة أو إعترافات. |
savcı onu bir yetişikin olarak yargılamak isteyecektir. | Open Subtitles | المُدّعي العام يُريد مُحاكمته كشخص بالغ. |
Küçük bir sohbete ya da bir şeyler yemeye bile vakti olmayan bir asistan savcı bize araba kazası görüntüleri getiriyor. | Open Subtitles | مُساعدة المُدّعي العام و التي ليسلديهاوقتلمحادثةبسيطة.. أو لتناول الكعك المُحلّى! أتيتِ لنا بتصوير حادث السيّارات. |
Detayları konusunda bilgi veremem ama savcı bunu güvenilir buluyor ve buna göre Karp cinayetiyle Haibach arasında bir bağ var. | Open Subtitles | ولكن مكتب المُدّعي العام واثق من الأمر، |
Bir baş savcı yardımcısını öldürdün. | Open Subtitles | أنتِ قتلتِ مساعدة المُدّعي العام |
Tıpkı senin savcı cinayetinde ki soruşturma için benimle yatmayacağın gibi. | Open Subtitles | ... وكأنّكِ لن تُشاركيني المعلومات أبداً في تحقيق المُدّعي العام |
Yeni savcı sen olmalısın. | Open Subtitles | لابدّ من انّك المُدّعي العام الجديد |
Asistan savcı Jan Ottinger, bu Dr. Lightman. | Open Subtitles | مُساعدة المُدّعي العام (جان أوتينجر)، هذا د. (كال ليتمان). |
Komiserim, Savcılık suç duyurusunda bulundu bile. Onu bugün Central Booking'e gönderecekler. | Open Subtitles | سيّدي، المُدّعي العام يتهيّأ لتوجيه إتّهامات، سوف يُرسلونه للحجز المركزي اليوم. |
Savcılık bürosunun yapmasını istediğin şey ne dedin? | Open Subtitles | ماذا تُريدين من مكتب المُدّعي العام أن يفعل؟ |
Savcılık bunu tutuklu kaçması olarak ilan edecek. | Open Subtitles | حسناً، المُدّعي العام يدعو الأمر بهروب سجين. |
Savcılık seni kaçak olarak ilan etti. | Open Subtitles | المُدّعي العام اعتبرك هارباً من العدالة. |
savcılığa hafifletici şartları incelemelerini söyledim. | Open Subtitles | لقد إلتمستُ من المُدّعي العام أن ينظر إلى الظروف المُخففة. |
Şu evrakları savcılığa ulaştır. | Open Subtitles | أوصل تلك الوثائق إلى المُدّعي العام. |
Cole Turner, bölge savcısı, durumdan haberdar ve yardım etmek istiyor ama eğer yalnızca ben onu dışarı çıkarırsam. | Open Subtitles | هذا كرت "كول تيرنر"، المُدّعي العام للمنطقة، وهو يعلم بالقضية و يرغب بالمساعدة فقط في حالة إبقائه بعيداً عن السجن |
Ben de savcının olayı 2. derece dava olarak ele almasını sağlayayım. | Open Subtitles | أعطني القاتل وسأضع المُدّعي العام بمزاج للمُطالبة بجريمة قتل من الدرجة الثانية. |
savcıyla konuştum. İşbirliğinize bağlı olarak tehdit suçunu düşürmeyi kabul etti. | Open Subtitles | تحدّثتُ مع المُدّعي العام لإسقاط تهم جناية التهديد بالإعتماد على تعاونك. |