Kontrolsüz gözetim karşısındaki duruşu da iki taraf tarafından olumlu karşılanıyor. | Open Subtitles | وموقفه الحالي ضدّ المُراقبة الطليقة قد حبّبته لعناصر من كِلا الحزبين. |
Önlem için, konuşmaları katılmş olan herkesi gözetim altına alındı. | Open Subtitles | وضعنا جميع الحاضرين للمُحادثات تحت المُراقبة. |
O hücreye Güvenlik kamera koyduracağım. | Open Subtitles | سأتأكد من وضع بعض كاميرات المُراقبة بتلك الزنزانة |
Sevişme görüntüleri dışında Güvenlik kamerası görevi görüyor. | Open Subtitles | إنها مثل كاميرا المُراقبة ماعدا أنها للمُضاجعة |
Deniz Kuvvetleri Gözetleme biriminden yeni emekli olmuş. | Open Subtitles | لقد تقاعد مُؤخّراً من قوات المُراقبة البحريّة. |
Cinayetin işlendiği platformdaki Gözetleme kamerası kapatılmıştı değil mi? | Open Subtitles | كاميرا المُراقبة على هذا الرصيف كانت مُعطلة أثناء الجريمة، أليس كذلك؟ |
Neden gözlem odasına patlayıcı koymuyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نقوم بوضع متفجرات بمكان المُراقبة ؟ |
Taktik subay, botları yollayın. | Open Subtitles | إلى وحدة المُراقبة في المقصورة الشروع بعملية إطلاق قارب الحراسّة. |
24 saat Kontrol altında olacağın Connelly Enstitüsüne gideceksin. | Open Subtitles | سيَتِمُ إرسالُكِ إلى مَصَحَة كونيلي العَقلية حيثُ ستكونينَ تحتَ المُراقبة الدائِمَة |
Kongreye katılan herkesin ülkeden çıkarken gözetim altında tutulacağını biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أنّ أيّ شخص كان في ذلك المُؤتمر .سيُوضع تحت المُراقبة لمُحاولة مُغادرة البلاد |
Bu kadar kesin olmanın tek yolu, devasa çapta kanun dışı bir gözetim sayesinde olur. | Open Subtitles | ستّةُ تقاريرٍ لستِّ هجماتٍ. الطّريقة الوحيدة كي تكون بتلك الدّقة هي عن طريق المُراقبة الغير شرعيّة على مستوًى واسعٍ. |
İnfazcı Kagari gözetim ağı tarafından yakalanmadı çünkü hareket halinde olduğu anda sakınmasına özen gösteriyor. | Open Subtitles | المُنفذ كاغاري لم يُقبض عليه بواسطة شبكة المُراقبة لأنّه يأخذ طرقًا ما واضحة بحذرٍ ليتجّنبها بينما يتحرّك. |
Aslına gözetim altında olmak hiç fena değil. | Open Subtitles | بالواقع، إنني مُرتاح للغاية لكونيّ تحت المُراقبة. |
Muhafızları alt etmeli, Güvenlik kameralarını kapatmalıyız sonra hapishaneden geçip rampaya varabiliriz. | Open Subtitles | علينا أن نتخلّص مِن الحارسين ونغلق كاميرات المُراقبة ومِن ثم سنتسلّل إلى السجن ونتّجه إلى مِنصّة الإطلاق. |
Her seferinde Güvenlik kameralarI onu tam saat 3:18'de yakaladI. | Open Subtitles | و في كُل مرة ضبطتهُ كاميرا المُراقبة في الساعة 3: 18 |
Evet, Gözetleme görüntüleri için teşekkür ederim. Elime şimdi ulaştı. | Open Subtitles | أجل، شكراً على شريط المُراقبة تلقّيته للتو |
Ya lobideki Gözetleme kameraları? | Open Subtitles | وقُمرات المُراقبة الموجودة في الردهة ؟ |
Teşekkürler. Ben bu adamı açarken gözlem odasında beklemelisin. | Open Subtitles | يجب عليكم المُشاهدة من غرفة المُراقبة بينما أمزّق هذا الرجل إرباً إرباً. |
Aynı zamanda olay yeri kamera kayıtları inceleniyor. | Open Subtitles | وجعلنا الشرطة تبحث عن لقطات المُراقبة في موقع التحطّم. |
Operasyon, Taktik subay, botu görmeliyim. Botu görmeliyim. | Open Subtitles | إلى وحدة الخدمة الإستراتيجة، معك مركز المُراقبة أريدك أن تُراقق القارب العسكري جيداً. |
Kontrol kulesine söyle, havalanmaya kalkarsa takip etsinler. | Open Subtitles | أخبر برج المُراقبة أن يوقفه إذا حاول الطيران. حسناً. |
Bir kamerayla baş edemiyorsanız benim suçum değil. | Open Subtitles | إنّي أقف هنا، حسناً؟ ليست غلطتي أنّه لا يُمكنكم جميعاً محاكاة شاشات المُراقبة. |
Hangi garip velet karşı izleme taktikleri kullanır? | Open Subtitles | أيّ نوعٍ من الأطفال غُرباء الأطوار يستخدم تكتيكات المُراقبة المُضادّة؟ |