Elena ile karanlık yerlerde buluşmaya bayılıyordu bu şekilde birbirlerinin yüzünü görmek zorunda kalmadan ...varlıklarına elleri ile haberdar olabiliyorlardı. | Open Subtitles | حَبَّ مُقَابَلَة إلينا في الأماكنِ المُظلمةِ لكي قبل هم يُمْكِنُ أَنْ شاهدْ وجهَ بعضهم البعضِ، أيديهم أدركتْ حضورِ بعضهم البعضِ، |
Buna rağmen bir zamanlar karanlık devirlerde ben de bir gençtim. | Open Subtitles | وفي النهاية، لقد كُنْتُ مراهقَه من قبلً... العودة إلى العصور المُظلمةِ |
Sadece evine git. karanlık ara sokaklardan uzak dur. | Open Subtitles | فقط اذهب الى البيت وابتعد عن الممراتِ المُظلمةِ |
Kurbanların parçalarının yerleştirilme şekli, derin bir karanlık sanatlar bilgisi izlenimi yaratıyordu." | Open Subtitles | قِطَع الضحايا وَضعتْ في إسلوب معرفة عميقة للفنونِ المُظلمةِ |
Senden bu çocukları, onları bozan... karanlık ruhlardan arındırmanı rica ediyorum. | Open Subtitles | أنا أَطْلبُ مِنْك تَطهير هؤلاء الأطفالِ الأرواحِ المُظلمةِ التي أفسدتَهم. |
Bizim tahminimiz onun kim olduğunu buldular ve onun karanlık odasına gittiler. | Open Subtitles | لذا نَعتقدُ بأنّهم إكتشفوا مَنْ هو كَانَ وواجهَوه في غرفته المُظلمةِ. |
Bende her çeşit metot mevcut, örneğin insanları karanlık dolaplarda vurmakta çok başarılıyımdır. | Open Subtitles | أَستعملُ كُلّ أنواع الطرقِ الغير تقليديّةِ. على سبيل المثال، كَانَ عِنْدي نجاحُ عظيمُ إغْلاق الناسِ في الحجراتِ المُظلمةِ. حقاً؟ |
karanlık Çağ'da filan mı yaşadığını sanıyorsun? | Open Subtitles | تكلّمْ على. ls تَعِيشُ في العصور المُظلمةِ أَو الشيءِ؟ |
Bu karanlık sulardaki tüm mercanlar etoburdur. | Open Subtitles | في هذه المياهِ المُظلمةِ... ... كُلّالمرجانآكلاتَلحوم . |