"المُفضّلة" - Traduction Arabe en Turc

    • sevdiğim
        
    • sevdiği
        
    • favori
        
    • sevdiğin
        
    • favorisiydi
        
    Zaten en sevdiğim dizilerin hepsi de polis dizileri, gerçekten. Open Subtitles تلك إحدى برامجي المُفضّلة أراها بإختبارات الشرطة.
    Scientology'nin en sevdiğim konsepti suçun olmadığı bir dünya savaşın olmadığı bir dünya ve deliliğin olmadığı bir dünya. Open Subtitles رُبّما تكون فكرتى المُفضّلة عن الساينتولوجى هى: عالم بلا جريمة, عالم بلا حرب, عالم بلا جنون.
    ..onun sevdiği küçük şeyleri... ve bana onu hatırlatan şeyleri... şey... Open Subtitles ووضعتُ فيه الكثير من أشياءه المُفضّلة وأشياء تُذكّرني به .. مثل
    En sevdiği yastığını bile yanına almış. Karısını ve çocuğunu terk edip gitti. Open Subtitles حتّى أنّه أخذ وسادته المُفضّلة معه، و هجر طفله و زوجته.
    favori CBI dedektifimin hastaneye yattığını öğrendim. Bir uğrayayım dedim. Open Subtitles حسناً، سمعتُ أنّ عميلتي المُفضّلة في المكتب مُلازمة للفراش، وفكّرتُ في القدوم لزيارتُكِ.
    Annemin favori cannoli sosu tarifini vermek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعطيَها وصفة أمّي المُفضّلة للكانولي
    Başlangıç olarak, gideceğin yeri en sevdiğin şarkıdan seçtin. Open Subtitles حسنٌ، أوّلًا، أخترت وجهتك حسب أغنيتك المُفضّلة.
    Sanırım onun favorisiydi. Open Subtitles أعتقد أنّها كانت المُفضّلة لديه.
    Etrafta son model bir araba ile gezinirken, en sevdiğim içeceği yudumlayıp, en favori şarkımı dinlemekti tek dileğim. Open Subtitles أقود سيّارة رائعة، وأنا أشرب مشروبي المُفضّل، وأسمع موسيقاي المُفضّلة
    Hey, artık Cadılar bayramı resmi olarak en sevdiğim tatil. Open Subtitles مرحباً، إنَّ "عيد جميع القديسين" أصبح عطلتي المُفضّلة
    En sevdiğim gruptur. Open Subtitles يصادف أنّها مقطوعتي المُفضّلة.
    Ayrıca karanfil, en sevdiğim. Open Subtitles وزهرة المنثور، المُفضّلة لديّ.
    En sevdiğim yeğenime aldığım elmas küpeleri getirdim. Open Subtitles لقد أحضرت بعض حلق الأذن ... المُطعّمة بالألماس فحسب لإبنة أخي المُفضّلة
    Ama belli bir kısmını çok sevdiği bir parkın içindeki ağacın köklerine serptik, yani, resmi mezarı orası diyebilirim. Open Subtitles لكننا نشرنا بعض الرمادِ قُرب شجرة في حديقته المُفضّلة كان ذاك المكان مكانه المُفضّل للاسترخاء
    Ahşap oymacılığı babamın en sevdiği hobisiydi. Open Subtitles نحتُ الخشب كانتْ هواية والدي المُفضّلة.
    Çünkü, eşimin en sevdiği yer o loca. Open Subtitles إنها .. إنها المنضدة المُفضّلة لزوجتي
    İmparatorun en sevdiği kızı krallığının kraliçesi oldu. Open Subtitles إبنة الإمبراطور المُفضّلة ... الأميرة
    Bu her zaman favori cevabım olmuştur. Open Subtitles هذه إجابتي المُفضّلة دائماً
    Ta da! Onun favori eşyaları. Open Subtitles أحضرت مُقتنياتها المُفضّلة
    En sevdiğin reçel kayısılı. Open Subtitles نكهة المشمش هي المُفضّلة لديك.
    Sanırım onun favorisiydi. Open Subtitles أعتقد أنّها كانت المُفضّلة لديه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus