"الناجح" - Traduction Arabe en Turc

    • başarılı
        
    • başarı
        
    Chris Anderson: Demek istediğim, senin daha kibar, nazik iş felsefeni başarılı bir ekonomi ile birleştirebileceğine inanıyor musun? TED كريس أندرسون : أعني هل تؤمن أنه يمكن التوفيق بين فلسفتك الودية والعادلة عن العمل مع مفاهيم الاقتصاد الناجح
    başarılı olmuş birileriyle konuşmak istiyor. Bilirsin, öğüt almak için. Open Subtitles إنها تريد أن تتحدث إلى شخص الناجح ليعطيها بعض النصائح.
    başarılı bir yakın mesafe saldırısı uygulamak tamamen, ortamın iyi hazırlanmasına bağlıdır Open Subtitles التنفيذ الناجح يكون في الأنقضاض الناجح الأمر كله يتعلق حول تمهيد الطريق
    ...açıklık, dürüstlük, ve bu ülkeyi korumak için başarılı istihbaratçılıkla anılacak. Open Subtitles الصراحة، الصدق، والإجتماع الناجح للإستخبارات للمساعدة على حماية هذه الأمة العظيمة.
    Onu hipnotize edebilirim ama başarılı bir hipnozun parçası kimin hassas olduğunu bilmektir. Open Subtitles يمكننى ان انومها مغناطسيا لكن جزء التنويم المغناطيسى الناجح هو معرفة صاحب الشكوك
    başarılı tetikçi olarak, sen tekrar bunu yapmak için, oyunda 177 şimdi sensin. Open Subtitles بعرضنا الناجح ، أنت الآن في اللعبة 177 ، ستفعل كل شيء مجدداً.
    Bu görevin başarılı olarak sonuçlanması daha az sayıda bilimadamı ve pilot yollayarak Ay'a nadir olan bir ziyaretle sonuçlanabilir. TED وسيؤدي الاختتام الناجح لهذه المهمة الى زيارة نادرة للقمر من قبل عدد قليل من العلماء التابعين للحكومة والطيارين.
    Fakat tasarım sadece bir şeyin nasıl göründüğü değil, vücudunuzun oradaki o bankta nasıl hissettiğidir ve bence başarılı tasarım her zaman bu kişisel tecrübeye bağlıdır. TED ولكن التصميم ليس فقط كيف تبدو الأشياء إنها كيف يشعر جسمك على هذا المقعد في ذلك المكان وأعتقد أن التصميم الناجح يعتمد دائما على الخبرة الفردية
    Çocukluğumuzdan beri bize başarılı evliliğin başarılı hayat olduğu öğretildi. Bu yüzden çoğu kız iyi bir koca bulmak için bir çeşit kavga içinde. TED ندرّس منذ الطفولة، بأن الزواج الناجح يعني حياة ناجحة، لذلك فمعظم الفتيات يقاتلن للحصول على زوج جيد.
    başarılı bir döllenme sırasında zigot hızlıca embriyoya dönüşmeye başlar ve uterusa ulaşması üç günü bulur. TED وحالما يحصل الإلقاح الناجح تبدأ البيضة الملقحة على الفور بالتطور إلى جنين و تستغرق حوالي ثلاثة أيام لتصل إلى الرحم
    Mali'de gelişen İslam'ın son derece başarılı biçimi, bu özgürlükleri ve bu özünde olan kültürel çeşitliliği kabul ettiği için rağbet gördü. TED أصبح الشكل الناجح للإسلام الذي تطور في مالي شائعًا لأنه يقبل هذه الحريات والتنوع الثقافي المتوارث.
    Stuart Weitzman çok başarılı bir ayakkabı tasarımcısı. TED وستيوارت فايتسمان مصمم الأحذية الناجح جدا.
    başarılı bir kötü beyin her zaman güçlüdür. Öyle olmalıdır. Open Subtitles العقل الإجرامى الناجح متفوق دائما , يجب يكون
    Wayne Holdingde çalışan başarılı elektronikçileri de dahil etti. Open Subtitles مع العاملين معه في الفرع الناجح لإنتاج الألكترونيات في مؤسسة واين
    Eşim Seymour'a selamlar... ve yakışıklı başarılı oğlum Harry'e. Umarım mutlusundur. Open Subtitles وابنى الجميل الناجح هارولد انا اتمنى ان تكون فى حب
    Seni izleyeceğim Bay başarılı, ben dışarıda paraları harcarken sen de cinayetten yargılanacaksın. Open Subtitles سأراقابك يا سيدى الناجح وانت تحاكم بتهمة القتل بينما أنا فى الخارج أنفق المال كله
    Charmed Ones sahip uzun başarılı bir geçmişi, bir koruyucu onların büyülü parça . Open Subtitles بتاريخهم الطويل و الناجح المسحورات لديهم طريقة بالتعامل مع السحر
    Bilmeniz gereken şu ki, bu görev sadece bir şekilde bitebilir o da halkımızın New Caprica'dan başarılı bir şekilde kurtarılmalarıdır. Open Subtitles ويجب أن تعلموا أنه توجد نهاية واحدة لأداء المُهمة وذلك بالإنقاذ الناجح لقومنا
    Yani başarılı ve profesyonel geleceğime sahip olabilirim. Open Subtitles لذا يمكن أن آخذ طريق المستقبل الناجح المحترف.
    başarılı bir çiftleşme ve üretimin ardından erkekler genelde ailelerine mesafeli durur avlanmak, kazanmayı, yiyecek sağlamayı kadınlarına bırakırlar. Open Subtitles بالزواج الناجح والإنجاب الرجال في أغلب الأحيان منشغلين وغير مشاركين
    Jackie bana yazdıktan sonra fark ettim ki, buradayken bu büyük başarı, hiç gerçek bir başarı gibi hissettirmedi. Open Subtitles لاحظت فقط عندما راسلتنى جاكى بأننى هذا الشخص الناجح الذى لم يشعر حقا بأنه ناجح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus