Tek söylediğim bir gece kulübünde bir keşi baştan çıkartacak çok şey olduğu. | Open Subtitles | جُلّ ما أقوله هو أن النادي الليلي فيه الكثير من الإغرائات، للمرء المدمن |
Yani, Brooklyn'deki aynı gece kulübünde çalışıyor. | Open Subtitles | أعني نفس النادي الليلي في بروكلين الذي أعمل به |
İkimiz de gece kulübü komedyenleri için espriler yazarak bir yerlere gelmeye çalışan acemi komedi yazarlarıydık. | Open Subtitles | نحن كنّا في محاولة نص كتّاب كوميديا لإقتحام العمل بكتابة روتينات النادي الليلي للمجلات الهزلية. |
Benim için pazarlık gece kulübü gibidir. | Open Subtitles | بالنسبة لي المجاملات هي مثل النادي الليلي |
O gece.. kulüpte yangın çıktığı zaman da çok cesurca davrandı. | Open Subtitles | كان شجاع جداً تلك الليلة أثناء ذلك الحريق في النادي الليلي |
Gece kulübünün kapıcısı dün gece üçünüzün de bu odaya doluştuğunuzu söyledi. | Open Subtitles | البواب من فندق النادي الليلي قال بأنكم الثلاثة غطيتم تكلفة هذه الغرفة |
Betty Suarez, Kimmie Keegan'la gece kulübe gidiyor. | Open Subtitles | بيتي سواريز سوف تذهب الى النادي الليلي مع كيمي كيقن |
Boşver, şov için gece klübü bulmaya odaklan. | Open Subtitles | تعطي بو، والتركيز على إيجاد فرك النادي الليلي. |
Birisi onu, gece kulübünde olanlar için tuzağa düşürüyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك من يحاول القضاء عليه بسبب ما حدث في ذلك النادي الليلي |
Her zaman bir tür döküntü gece kulübünde olur. | Open Subtitles | دائما في بعض النادي الليلي الكثير البذور. |
Kurbanın arkadaşları, gece kulübünde onları mağduru taciz ederken görmüşler. | Open Subtitles | أصدقاء الضحيّة رأوهم يضايقونها عند النادي الليلي |
Sen, uhh, hâlâ o gece kulübünde mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | كيف يجرى كل شيء معك؟ أ مازلت تعمل في ذلك النادي الليلي |
Sana bahsettigim gece kulübünde bazi sorunlar yasadim. | Open Subtitles | وواجهتني بعض الصعوبات في الذهاب الي ذلك النادي الليلي الذي ذكرتيه |
Federaller Sidney'in Çin Mahallesi'ndeki liderlerden birisi olan ve gece kulübü sahibi Angie Ho'ya ulaştılar. | Open Subtitles | الوكالاتالفدراليةقلقه من أجل انجي هو, مدير النادي الليلي في سدني |
gece kulübü konusunda onları bilgilendirmiş olabilir ve hastaneden çıkışta beni takip etmiş olabilir. | Open Subtitles | لقد كان بإمكانها أن تُخبرهم عنك ِ في النادي الليلي ولقد كان بإمكانها أيضاً أن تلحقني من المستشفى |
The Lobster Roll'ü satın alabilir, ...iğrenç, ucube bir gece kulübü inşa edebilir. | Open Subtitles | وبإمكانه شراء لوبستر رول وبإمكانه بناء ذلك النادي الليلي الشنيع |
Bir polisle sıklıkla görüşmem bir kulüpte bulunmam | Open Subtitles | تردد رجل الشرطة ذاك على النادي الليلي لا يثبت شيئاً |
Gün doğumuna kadar bir kulüpte takılmışlar. | Open Subtitles | 00، وتسكّعوا معاً في النادي الليلي حتى بزوغ الفجر. |
Gece kulübünün dışarısındaki protestoyu ayarlayan kişi de o. | Open Subtitles | هُو من نظّم الإحتجاج خارج النادي الليلي. حقاً؟ |
Dünkü Gece kulübünün dışındakiler de o protestoculardı. | Open Subtitles | نفس المُحتجين أولئك كانوا خارج النادي الليلي ليلة البارحة. |
kulübe geldim, kitaplığı gördüm. | Open Subtitles | عندما خرجتُ من النادي الليلي كان هناك محلٌ للكتب |
Iyi dedin, Iranli gece klübü sahibi. | Open Subtitles | تلك نقطة عظيمة يا مالك النادي الليلي الفارسي |
"Paul ve Marcy, Horst'la Kulüp Berlin 'e içmeye gidiyoruz. " | Open Subtitles | "بول" و "مارسي" انا و "هورست" ذهبنا الى النادي الليلي للشرب. |