Bunu düşünün, tam anlamıyla, bir grup öğrencinin, bugün, bir milyar insanın hayatına dokunabileceği gerçeğini. | TED | فكروا في ذلك، في وجود مجموعة من الطلاب تستطيع أن تؤثر في حياة البلايين من الناس اليوم. |
Sıtmanın varlığını sürdürdüğü hayata saldırmak bugün tam olarak insanların üzerinde yoğunlaştığı şey. | TED | مكافحة أسلوب الحياة هذا هو الحل فهذه هي الإصلاحات التي تسترعي انتباه الناس اليوم |
Peki çocuklar, bugün biraz farklı bir şey deneyeceğiz. | Open Subtitles | حسنا . أيها الناس اليوم سوف نجرب شيئا مختلفاً |
İnsanlar artık sadece eğlencelik şeyler dinliyorlar, pop, rock... | Open Subtitles | الناس اليوم إلا أن الاستماع إلى موسيقى البوب أو الصخور. |
Eğer insanları uzakta tutabilirsen, ben de ne yapabileceğimize karar verebilirim, tamam mı? | Open Subtitles | اذ يمكنك ان تبقين الناس اليوم. سوف احاول واعمل خارجا، وماذا سوف نفعل. |
Evet, bugün fazla insan öldürmemeye çalış. | Open Subtitles | نعم صحيح, حاول ان لا تقتل كثيرا من الناس اليوم |
İnsanlar bunu bugün okuyacak ve yarın çöpe atacaklar. | Open Subtitles | لقد قرأه الناس اليوم وسوف يملؤن صناديق التبرعات غداً اعتقد انهم سيتذكرون الصوره |
bugün hala insanları sinemanın büyüsüne inandırmanın yollarını bulmaktır. | Open Subtitles | كيف تجعل الناس اليوم يواصلون إيمانهم بسحر السينما؟ |
Evet, küçük bir şehri havaya uçurdun ve bugün çok fazla insan öldürdün. | Open Subtitles | نعم, فجرت مدينة صغيرة وقتلت الكثير من الناس اليوم |
O insanları bugün ele vermedim çünkü ikinci bir şansları olmasını istedim. | Open Subtitles | لم أمسك بأولئك الناس اليوم لأنني أريد اعطاءهم فرصة ثانية |
bugün herkesi hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | خيبت أمل ما يكفي من الناس اليوم لا شيء يُجبرنا على فعله |
bugün durmadan hayatları değiştiriyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التوقف عن تغيير حياة الناس اليوم. |
bugün oraya buraya yumruk atan bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | حسناً , أنتِ لستِ الوحيدة التي تركض و تلكم الناس اليوم. |
bugün birçok insanın hayatını kurtarmama yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدني على إنقاذ الكثير من الناس اليوم |
bugün insanlar ülkenin dört bir yanındaki şehirlerde küçük protesto toplanmalarına katılmak için toplanıyor. | Open Subtitles | يجتمع الناس اليوم في المدن في جميع أنحاء البلاد في مظاهرات احتجاج طفيفة |
Şimdi doğal olarak, ne kadar topladığımıza odaklandık, çünkü elle tutulur bir sonuç, ama benim için farkındalık ve eğitim topladığımız paralardan daha değerli çünkü biliyorum ki değişiyor ve bugün bazı hayatları kurtarıyor, ve büyük ihtimalle en iyi örneğini bu senenin başında South by Southwest, Austin, Texas'ta tanıştığım genç bir adam verdi. | TED | حاليا نركز بالطبع على مقدار المال الذي نجمعه ، لأنها نتيجة ملموسة ، لكن بالنسبة لي التوعية والتثقيف، أهم بكثير من المال الذي جمعناه لأنني على يقين بأن التغيير و الحفاظ على حياة الناس اليوم والذي يمكن طرح أفضل مثال عليه شاب قابلته في الجنوب ،عند الجنوب الغربي في أوستن ، تكساس ،في بداية العام |
Bu şehirlerde insanların bugünkü ve yarınki hayatlarında mimarinin etkisi binaların büyüme hızına benzer şekilde yerel toplulukları ve ekonomileri değiştirmesidir. | TED | وفي هذه المدن، تأثير الهندسة المعمارية في حياة الناس اليوم والغد تغير في المجتمعات والاقتصادات المحلية بنفس السرعة كما تنمو المباني |
Günümüzde insanların büyük bir kısmı kırsaldan ziyade kentlerde yaşıyor. | TED | بعد هذا كله، معظم الناس اليوم يعيشون في المدن وليس القرى. |