"الناظر" - Traduction Arabe en Turc

• Müdür
• müdürün
• müdüre
• müdürü
• Bekçi
• Bekçiyi
• kişiye göre

Cesaret verci kibar, sözleriniz için teşekkürler, Müdür bey.
شكراً على كلمات التشجيع اللطيفة حضرة الناظر

Ben de pek hoşunuza gittiğini sanmıyorum, Müdür bey.
لا أعتقد أن أشياء كثيرة تعجبك حضرة الناظر

- O bebek bulunmadan önce, Müdür onların banyodaki son kişiler olduğunu söyledi.
الناظر يقول أنهن آخر من كنّ في المرحاض قبل العثور على الطفل

Eğer insanlar müdürün bir öğretmen ile çıktığını öğrenirlerse, bunu çıkar çatışması olarak görebilirler.
أن الناظر على علاقة بمعلّمة، قد يعتبرون ذلك تضارب مصالح.

Peki, Bart, umarım bununla ilgili direkt müdüre gideceksin.
آمل أن تتجه مباشرةً إلى الناظر بخصوص هذا الأمر

müdürü gözaltına aldık, merkeze geri dönüyoruz, tamam.
الناظر تم القبض عليه و سننقله للقسم

Biraz evvel Müdür Figgins ile toplantım vardı Eleanor yıllardır Glee kulübü fotoğraflarına verilen tahribatlar nedeniyle eğer Glee kulübündeki çocukların resimlerini bu seneki yıllığa koyarsak o garibanları daha fazla utanca ve alaya maruz bırakacağımız konusunda onu ikna ettim.
حسنا , لقد كنت في اجتماع مع الناظر فيغنز الينوي ومع كل التخريب لصور نادي غلي في هذه السنة

Müdür Figgins, bildiğiniz gibi bu benim Glee kulübünde ilk yılım ve öğrendiğime göre New Directions'a yıllıkta yer verilmeyecekmiş.
أيها الناظر فيغنز كما تعلم , إن هذه سنتي الأولى في نادي غلي و أنا ما زلت أعلم

Eğer bir liste daha ortaya çıkarsa, olay benim kontrolümden çıkacak ve Müdür Figgins'in yetki alanına girecek.
لو ظهرت القائمة مرة أخرى اليوم هذه القضية ستصبح خارج يدي و ستصبح من اختصاص الناظر فيغنز

Benim zamanımda, başım belaya girdiği zaman, Müdür eline aletiyle vurabilirdi.
في صغري ، عندما كنا نثير المشاكل كان الناظر يضرب أيدينا بعضوه

Asıl kurban benim, Müdür Campbell.
أنا الضحية والمجني عليها هنا أيها الناظر كامبل

Merhaba, Müdür Skinner. Ayağa kalkardım ama oğlan beni sakatladı.
أهلاً حضرة الناظر (سكينر)، كنت لأنهض ولكن الولد جعلني أقعدني

Öğretmenlerden biri ve Müdür, hizmetli odasındaydı.
كانت هناك معلّمة مع الناظر في الخزانة.

Müdür kime inanır sanıyorsun, sana mı bana mı?
من سيصدق حضرة الناظر برأيك؟ أنا أم أنت؟

Ben rastlantılara inanmam, Müdür bey.
أنا لا أؤمن بالمصادفة، حضرة الناظر

Müdür Skinrash'den dolayı kızgın değil misiniz?
ألست غاضباً من أجل صورة "الناظر ذو الطفح الجلدى"

Müdür Reeve'in ofisinden aranmış gibi hissettim
أشعر وكأنني مُستدعى لمكتب الناظر

Sınıflar, müdürün verdiği tarih ve Fransızca derslerine göre ayrılmıştı.
لقد قُسمت الصفوف بين الناظر الذي يعطي التاريخ واللغة

Bay Electric, onu müdürün odasına gönderin ve cezalandırın!
لقد أفسد مفكرة أحلامى لم أفعل يا أستاذ الكتريك أرسله لمكتب الناظر واجعله يطرد

Seni müdüre götürmeyeceğim, ama cezalandıracağım.
لن آخذك إلى الناظر لكنني سأعاقبك

Görünüşe göre, okul müdürü Cox öğrencilere verdiğim tavsiyelerden hoşlanmıyormuş.
على ما يبدو, أنا الناظر (كوكس)‏ لا يحب النصائح التي أعطيها للطلاب

Bekçi de bir şey görmediğini söylüyor.
الناظر لَمْ شاهدْ أيّ شئَ، أمّا.

- Bekçiyi öldür dedin.
قلتَ أن اقتل الناظر

Veya bazı insanların -- özellikle akademisyenlerin -- tercih ettiği gibi güzellik, kültürel olarak şartlandırılmış kişiden kişiye göre değişir.
أو حسب بعض الناس... خاصة الأكاديمين..يفضلون، بأن الجمال يتكيف ثقافيا في عين الناظر