"النافورة" - Traduction Arabe en Turc

    • çeşme
        
    • çeşmenin
        
    • Fıskiye
        
    • fıskiyenin
        
    • fıskiyeyi
        
    • çeşmeye
        
    • Fountain
        
    • çeşmeden
        
    • çeşmeyi
        
    • Çeşmesi
        
    • çeşmede
        
    • fıskiyeye
        
    • fıskiyede
        
    • havuza
        
    • havuzun
        
    İşediğinde, çişi hep şu küçük deliklerden geldi çeşme gibi. Open Subtitles عند التبول، كان البول يخرج من كل هذه الفتحات مثل النافورة
    Sonunda çarşıda amaçsızca gezip çeşmenin yanına oturdum ve soluklandım. Open Subtitles أخيراً تجولت في هذه الساحة وجلست قرب تلك النافورة وتنفست
    Bay. Zullo, Fıskiye ile ilgili bir problemimiz var. Open Subtitles سيد زولو, لدينا مشكلة مع النافورة الأمامية.
    Banyo yoğun buhar kaplıydı. Ama fıskiyenin suyu yeraltı kaynağından geliyor. Open Subtitles نعم، لكن ماء النافورة يجيء من نبع تحت الأرض كبرودة ثلج
    Ve bunu gayet nazik şekilde söylüyorum şu fıskiyeyi hemen şimdi kapatmanızı emrediyorum! Open Subtitles وأرى منكم الشفقة الإنسانية البسيطة وأتمنى أن تطفئوا هذه النافورة الآن
    Şimdi çeşmeye gidebilir miyiz? Open Subtitles ممم ، ايمكننا ان نذهب الى النافورة الان ؟
    Neden Fountain View'e dönüp havuz kenarında bir şeyler içip bunu düşünmüyorsunuz. Open Subtitles لم لا تعود الى فندق النافورة و تحتسي شرابين عند البركة و تفكر بهذا الأمر
    Licinia tapınağı temizlemek için her gün yakındaki bir çeşmeden su almayı öğreniyordu. TED تتعلم ليكينيا أن تجمع الماء كل يوم من النافورة القريبة حتى تنظف المعبد.
    Çıkışta bir çeşme var, İstersen ellerini ona daldırabilirsin. Open Subtitles يمكنك غسلهما في النافورة وأنت خارجة إن أحببتي
    Amerika'da böyle bir çeşme yok ve buraya gelince içim heyecanla doluyor. Open Subtitles فليس هناك نوافير مثل هذه النافورة في الولايات المتحدة الأمريكية لذا أرى بأنها مسلية وممتعة
    İki kızım var ve adliye binası yakınlarında eskiden çok sevdiğim fıskiyeli bir çeşme vardır. Open Subtitles لدي ابنتان وكانت هناك هذه النافورة بجانب المحكمة التي اعتدت أن أحبها
    Whoopi Goldberg'ün işediği çeşmenin yanında Wi-Fi daha iyi çekiyor. Open Subtitles الواي فاي أقوى عند النافورة التي تبول فيها وبي جولبيرج
    Biri çeşmenin yanında iki tanesi güneş girişinde. Biri batı girişinde. Open Subtitles عند النافورة,والمدخل الجنوبى والبوابة الغربية.
    Araba bulacağız ve Fıskiye yerini biz alacağız. Open Subtitles يجب ان نحصل على سيارة ونحن سنحصل على بقعة النافورة
    Fıskiye yerini size vermeyeceğiz sizi çöplük rüküşleri. Open Subtitles لن نعطيكم مكان النافورة عليكم بصندوق النفايات يا حثالة
    Dwight'ı şehre kadar takip ettin ve onu fıskiyenin orada boynundan bıçakladın. Open Subtitles لقد تبعت دوايت إلى المدينة وطعنته في عنقه عند النافورة أهاذا صحيح؟
    Yarın gece bu ışıkların altında fıskiyeyi açmanı dört gözle bekliyorum. Open Subtitles لا أستطيع الانتظار حتى تقوم بتشغيل النافورة تحت هذه الأضواء ليلة الغد
    Dün gece o çeşmeye işerken dilek diledik Open Subtitles لقد تمنيا أن نتبادل حيواتنا البارحة عندما كنا نتبول في تلك النافورة اللعينة
    Fountain View'e dönüp havuz kenarında bir şeyler içip düşünmemi söyledi. Open Subtitles اي أحد كان يمكن ان يصل اليه لقد أخبرني ان اعود الى فندق النافورة ان أحتسي شرابا عند البركة و ان أفكر بالأمور
    Daha iyi bilmesem beni çeşmeden uzaklaştırmaya çalıştığını sanırdım. Open Subtitles إن لم أكن أعرف على نحو أفضل، لاعتقدت أنكِ تحاولين إبعادي عن هذه النافورة
    Ve ne olursa olsun bunu yap Adamlarınızdan biri çeşmeyi bulamadı Benim için bu yüzden çok önemli Evet anlıyorum Open Subtitles حسناً ، يا صاح غداً عندما أكون جالساً بمكتبك عليك الذهاب و العتور على تلك النافورة ، لا أستطيف تحمل هذا أكثر
    Kraliyet Pedikürcüsü, Kraliyet Saunası, Kraliyet Su Çeşmesi. Open Subtitles ،صالون العناية بالأقدام حمام بخار، النافورة الأولى
    çeşmede ikinci bir dilekte bile bulundum. Open Subtitles حتّى أنّي تمنّيت أمنية ثانية عند النافورة
    Hayır, fıskiyeye yumruk atmaya gittim kayıp fıskiyenin önündeki suya düştüm ve kafamı fıskiyeye vurdum. Open Subtitles لا، ذهبت لألكم النافورة وانزلقت بالمياة المتناثرة أمام النافورة وإرتطمت رأسي بالنافورة
    Belki de fıskiyede, başkalaşıma uğramadan larvaları öldürebilen bir şey vardı. Open Subtitles ربّما هناك شيء في النافورة قتل اليرقات قبل ان ينهوا التحول
    havuza yapılmış bir grafiti de gözüme çarptı. Open Subtitles في الحقيقة , آنا لاحظت بعض الرسومات البسيطة على النافورة
    Bazı günler özeldi çünkü Crystal tekerlekli sandalyesinde olmaz ve havuzun yanında otururdu. TED كانت بعض الأيام خاصة جدًا لأن كريستال كانت خارج كرسيها المتحرك تجلسُ بالقرب من النافورة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus