"النبأ السار" - Traduction Arabe en Turc

    • İyi haber
        
    Kötü haber, geçtiğimiz üç yıl içerisinde aldığım tek iyi haber. Open Subtitles أخبار سيئة, هذا هو النبأ السار الوحيد لدي في ثلاث سنوات.
    İyi haber, adı geçen bütün saha operasyonları iptal edildi. Open Subtitles النبأ السار هو أن العمليات الميدانية التي ذكرت قد توقفت
    İyi haber ise; efendim, elinizi buza koyduğunuz için kan dolaşımını tekrar sağlayabildim ve... Open Subtitles النبأ السار يا سيدي هو أنك وضعت يدك بالثلج لذا فتمكنت من إعادة تدفق الدم
    İyi haber ise; efendim, elinizi buza koyduğunuz için kan dolaşımını tekrar sağlayabildim ve... Open Subtitles النبأ السار يا سيدي هو أنك وضعت يدك بالثلج لذا فتمكنت من إعادة تدفق الدم
    Bir bakıma bu iyi haber, burada kalsaydı sıcaktan nalları dikerdi. Open Subtitles النبأ السار هو ، إذا كان قد بقي هناك كان سيصاب بضربة شمس
    Ne var biliyor musun? İyi haber şu ki, ortalık sakinleşene kadar annem bizde kalacak. Open Subtitles ولكن كما تعلمون ، فإن النبأ السار هو أن امى ستبقى معنا لفترة من الوقت
    İyi haber, kaynağı patlama değilmiş. Open Subtitles إن النبأ السار هو أنه لم يكن من وقوع الإنفجار
    Ama iyi haber şu ki, kraliçelerinden ayrılmıyorlar. Open Subtitles ولكن النبأ السار هو أنهم لن يتركوا الملكة
    İyi haber: Çocuklar hayatta. Kötü haber: Open Subtitles النبأ السار الأولاد ما زالوا على قيّد الحياة لكن النبأ المحزن هم اختطفوا
    İyi haber şu ki, üniversitedeyken birinci lig güreşçisiydi. Open Subtitles إليكم النبأ السار فقد كان مصارع بالجامعة من الطراز الأول
    İyi haber ise kalan insanların senin hayranların olması. Open Subtitles النبأ السار أن مَنْ تبقى هم معجبينكَ المُتعصبين
    İyi haber şu ki, annem bununla ilgili bir tam kitap yazdı, yani yakalayabilirsin. Open Subtitles حسنا, النبأ السار هو أمي كتبت كتاب كامل عن الامر حيث ستستطيع ان تلتحق بما فاتك
    İyi haber fidyeyi ödeyecek olması. Open Subtitles حسناً، النبأ السار هُو أنّه سيدفع الفدية.
    İyi haber şu ki; hayatta olmaması için bir nedenimiz yok. Open Subtitles النبأ السار هو أننا نملك كل سبب للاعتقاد بأنه على قيد الحياة
    İyi haber, akciğerinden başka hayati organlarına zarar gelmemiş. Open Subtitles حسنا، فإن النبأ السار هو، ما وراء الرئة, لم يكن هناك اي تلف في الأعضاء الحيوية الأخرى.
    İyi haber se şu, Sanırım bir şüpheli belirledik. Open Subtitles الآن، فإن النبأ السار هو،أننا نعتقد أننا حددنا المشتبه به
    İyi haber se şu, Sanırım bir şüpheli belirledik. Open Subtitles الآن، فإن النبأ السار هو،أننا نعتقد أننا حددنا المشتبه به
    İyi haber geçerli bir ehliyetiniz var. Ki bu da araba sürmeyi bildiğinizi gösteriyor. Open Subtitles النبأ السار أن لديك فعليًّا رخصة شرعيّة، أيّ أنّك تعلّمت القيادة في مرحلة ما.
    İyi haber; Dillion'ın ifadesinden daha çok şey biliyor olmamız. Open Subtitles انظر، النبأ السار هو أن لدينا أكثر من مجرد أقوال ديلون لمتابعة التحقيق
    Peki, iyi haber... daha iyi hissetmeye başladığını söyleyebilirim. Open Subtitles حسناً ، النبأ السار ، أنت الأن . بدأت تشعر بتحسن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus