- ...bulgularını kısaca özetlemek istiyorum. - Devam edin. | Open Subtitles | أود أن ألخص بإيجاز النتائج التي توصلوا إليها تابع |
Hepsinin kendi özel alanları olmasına rağmen, bulgularını karşılaştırıp bir araya getiriyorlar. | Open Subtitles | على الرغم من أن كلٍ منهم يملك حقله الخاص إلا أنهم يقارنون و يجمعون النتائج التي توصلوا إليها |
Şu ana kadarki bulgularımız, bizi İndus yazısının bir dili yansıttığı sonucuna götürüyor. | TED | النتائج التي توصلنا حتى الآن يبدو أنها تشير إلى استنتاج أن النص الاندوسي ربما لا يمثل اللغة. |
bulgularımız insanların hayatlarındaki olayların ve bu olaylara verdikleri tepkilerin telomerlerin düzenini değiştirebileceğiydi. | TED | النتائج التي توصلنا إليها تبين أن ما نعيشه والطريقة التي نتصرف بها حيال هذه الأحداث تؤثر على التيلوميرات الخاصة بنا. |
Ama buna rağmen her zaman istedikleri sonuçları elde ederler. | TED | ورغم هذا، فهم ينجحون فى الحصول على النتائج التي يريدونها. |
Karmaşıklık arttıkça oluşan sonuçlara baktığımızda bulduk ki, en pahalı bakım en iyi bakım olmayabiliyor. | TED | كما أننا لقد ألقيت نظرة البيانات حول النتائج التي وصلنا كما التعقد زاد، وجدنا أن رعاية أغلى ليس بالضرورة أفضل رعاية. |
Bay Garrison, kamuoyu karşısında bizim Bulgularımızı çürütecek... hiçbir yeni bilgi sunmamıştır. | Open Subtitles | السيد جاريسون لم يقدم شيء على الإطلاق علنا تتعارض مع النتائج التي توصلنا إليها |
Peki, bulgularını size anlatmak için telefon ettiğinde kendi bulgularınızı değiştirdiğiniz doğru mu? | Open Subtitles | وأليس صحيحا بأنها عندما أتصلت بك لأخبارك عن النتائج التي توصلت إليها أنت غيرت نتائجك؟ |
Anlatmak istediğim şu ki bilim insanları keşfetmek istedikeri şeyde, hırslı oldukları konularda ve bulgularını bildirmede özgür olmalılar. | TED | ما أود قوله، يجب أن يكون العلماء أحرارًا لاختيار ما يريدون استكشافه، وما هم متحمسون لفعله، ويجب أن يكونوا أحرارًا في نشر النتائج التي توصلوا إليها. |
Bugün sınıflarda neredeyse her telefonda ve bilgisayarda bulunan kameralar, en genç bilim insanlarının çevrelerini gözlemlemelerini, belgelemelerini ve bulgularını internette paylaşmalarını sağlıyor. | TED | توجد الكاميرات اليوم داخل الفصول الدراسية في كل أجهزة الهاتف والحاسوب مما يتيح للعلماء الأصغر سنًا مشاهدة العالم حولهم لتوثيقه ومشاركة النتائج التي يتوصلون إليها عبر الإنترنت |
Pekâlâ, bu defter onun mortgage dolandırıcılığındaki bulgularını içeriyor, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | حسناً، دفتر الملاحظات هنا... يتضمّن النتائج التي توصل إليها بشأن الغشّ في الرهن العقاري، حسناً؟ |
Algoritmalarla birleşen veriler nasıl oluyor da gördüğümüz sonuçları doğuruyor? | TED | وكيف تتحد البيانات مع الخوارزميات لتسفر عن النتائج التي نراها؟ |
Ama istedikleri sonuçları alamıyorlardı. | TED | لكنهم لم يتلقوا النتائج التي يرغبون بها |
İkincisi; bu aktarımları kanalize eden kurumların opak olmaları; neyi finanse ettikleri veya hangi sonuçlara vardıkları konusunda yeterli derecede şeffaf olmamalarıydı. | TED | ثانيا، مؤسسات التنمية التي وجهت عمليات النقل هذه كانت غامضة، وافتقرت إلى الشفافية عن ما تمّ تمويله ، و ما هي النتائج التي حققوها. |
Yeni bir CEO'ları var, vizyonu şöyle: Kuruluşumu kaliteye, hasta için önemli sonuçlara odaklı yönetmek istiyorum. | TED | لديهم مديرة تنفيذية جديدة، وقالت أنها لديها رؤية: أرغب في إدارة مؤسستي الكبيرة بشكل أكبر على الجودة، النتائج التي تهم المرضى. |
Bu yüzden deneklerimizi, Bulgularımızı ispatlayacak oranda ayarlıyoruz. | Open Subtitles | بما يكفي لإثبات النتائج التي توصلنا إليها |
Bulgularımızı sunarız. | Open Subtitles | تقديم النتائج التي توصلنا إليها |