Onlar bu yeni kimyasal transmitteri nitrik oksidi, tanımlayan ilk insanlar. | TED | و كانوا أول من قام بوصف هذا المحول الكيمائي, اكسيد النتريك |
Ama ayrıca araştırmaya da ilgi duydum. Özellikle şu madde ilgimi çekti, nitrik oksit. | TED | كما أصبحت مهتم بالبحث بشكل خاص أصبحت مهتم في مادة أكسيد النتريك |
nitrik oksit kan damarlarını genişletir, böylece kan basıncını düşürür. | TED | ماذا يقوم اكسيد النتريك بفعله هو توسعة الأوعية الدموية مما يسبب إنخفاض في ضغط دمك |
Evet, nitrik oksit yetersizliğimiz olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | نعم، يكون لدينا غالباً نقص بأكسيد النتريك |
Kesici dişleri nitrik asitte eritip kimyasal çalışmaları yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم بإذابة البايكوسبيد بحمض النتريك و أجري اختبارات كيميائية |
nitrik oksit ne yapar? | Open Subtitles | غاز حامض النتريك. ماذا يفعل حامض النتريك؟ |
nitrik oksit kanımızın yapışkanlaşmadan düzgünce akışını sağlar. | Open Subtitles | يحافظ حامض النتريك على جريان دمنا بسلاسة دون أن يكون لزج. |
Ve en önemlisi, nitrik oksit bu plakla gelen iltihabı yok etmede önemli bir güçtür. | Open Subtitles | و اﻷكثر أهمية، إن حامض النتريك هو قوّة فاعلة ﻹزالة اﻹلتهابات التي تبدو بأنّها ترافق هذه الترسّبات. |
2008'e kadar beş farklı şirketi nitrik bombalarla başarıyla patlattım. | Open Subtitles | في 2008, نجحت في تفجير قنابل مصنوعة من النترات في خمسة شركات مختلفة نترات: ملح حامض النتريك, نترات الصوديوم |
- Çünkü çalışma olmadan ne kretin ne de nitrik oksit bir boka yaramaz. | Open Subtitles | ،لأنه دون الجهد لن ينفع الكرياتين أو أكسيد النتريك |
Demir vidalar nitrik asidin içine düşerse azot oksit oluşturur. | Open Subtitles | انخفضت مسامير الحديد في حمض النتريك لخلق أكسيد النتريك. |
Yapabileceğiniz şey; verileri çoğaltabilirsiniz, serbest bırakılan bu NO hakkındaki ve deriden kan dolaşıma ne kadar nitrik oksidin geçtiğini hesaplayabilirsiniz. | TED | لذلك ما يمكنك القيام به هو أنك تستطيع ضرب تلك البيانات في أكسيد النتريك التي يتم إطلاقها ويمكنك حساب كمية أكسيد النيتريك التي ستطلق من الجلد إلى الدورة الدموية. |
Bunların çoğunun yeme alışkanlığından geldiğini düşünüyoruz, yeşil yapraklı sebzeler, pancar kökü, marul deriye gittiğini düşündüğümüz birçok nitrik oksit barındırıyor. | TED | نشتبه أن الكثير من هذه تأتي من النظام الغذائي، الخضروات الورقية والشمندر والخس فيها الكثير من أكاسيد النتريك التي نعتقد تذهب إلى الجلد. |
Soğuk su, testere ve nitrik asit gerek. | Open Subtitles | أريد كميات من المياه البارده مجس... منشار.. بعضا من حمض النتريك |
nitrik asit. Her şeyi kolayca yok eder. | Open Subtitles | إنه حمض النتريك إنه يقوم بإذابة أي شيء |
- Dopamin, milrinon ve nitrik oksit verdin mi? | Open Subtitles | -نعم سيّدي, هذا صحيح -هل أعطيته الدوبامين, والميلرينون, وأكسيد النتريك ؟ |
Küvetteki sıvı ev yapımı nitrik asitmiş, ve kurban iki gündür oradaymış. | Open Subtitles | السائل في الحوض كان "حمض النتريك" محلي الصنع, والضحية كان به لمدة يومين.. |
nitrik asit, Herşeyi yok edebilir. | Open Subtitles | حمض النتريك يقضي على كل شيء |
"nitrik asit, aseton, penta erititol..." | Open Subtitles | "حامض النتريك, أسيتون ثريتول تترانيترات..." |
- Tam nitrik asidin olduğu yere. | Open Subtitles | الحق في حامض النتريك. |