Korkudan yapmadığım değil, yaptığım bir şey için pişman olmak isterim. | Open Subtitles | أنا شخصياً أفضل الندم على شيء فعلته بدلاًَ من الندم على خوفي الشديد لفعله |
10 dakika daha geçse seni vurmaya ya da bıçaklamaya çalıştığım her an için pişman olacaktım. | Open Subtitles | لأنّي بعد 10 دقائق أخرى برفقتك كنت قد أبدأ في الندم على كلّ الأوقات التي حاولت فيها إرداءك أو طعنك. |
Kürtaj konusunda bu kadar pişmanlık duyuyorsan, nasıl bu işlemi uyguluyorsun? | Open Subtitles | اذا كان لديك الكثير من الندم على إجهاضك كيف تقومين بهذا? |
Hatamı hatirlamadigim bir gün bile geçmiyor, ve büyük pişmanlık duyuyorum. | TED | لا يكاد يمر يوم إلا و يتم تذكيري بخطأي و أنا نادمة أشد الندم على ذلك الخطأ. |
Hayatını almadan önce aşireti terk etmeye tövbe edecek misin? | Open Subtitles | قبل أن أقتلكِ ، هل تبدين الندم على ترك العشيرة؟ |
Hayatını almadan önce aşireti terk etmeye tövbe edecek misin? | Open Subtitles | قبل أن أقتلكِ ، هل تبدين الندم على ترك العشيرة؟ |
Yine de, komşularımız yokluğuna pişman olmak yerine.. | Open Subtitles | ومع ذلك, بدلا من الندم على غياب جيراننا. |
Sadece beni, kararım için pişman edecek bir şey yapma. | Open Subtitles | لا تحثّيني على الندم على قراري وحسب. |
Seni öpmediğim için pişman olmak istemedim. | Open Subtitles | ما أردت الندم على إضاعة فرصة تقبيلك. |
Ne için pişman bay Walsh ? | Open Subtitles | الندم على ماذا سيد والش |
Hatta geçmişte yaptıklarından pişmanlık duyduğunu bile ifade ediyor. | Open Subtitles | وقامت ايضا بإبداء الندم على ما اقترفته من قبل |
Cesetleri böyle sarmak pişmanlık belirtisi olabilir. | Open Subtitles | الجثث قد تكون طريقته بإظهار الندم على الجرائم |
En azından yaptığın için biraz pişmanlık duyuyorsun. | Open Subtitles | على الأقل كنت تشعر بعض الندم على ما فعلتم. |
Hiçbir şey yapmadım diye pişman olmaktansa, bir şeyleri yaptığına pişman olmak daha iyidir. | Open Subtitles | من الافضل ان تندمى على شىء فعلتيه بدلا عن الندم على شىء لم تفعليه |