Şöför söyle ona bu benim arabam. Nerden inmek istersem oradan inerim. | Open Subtitles | أيها السائق قل لها إنها سيارتى ويمكنني النزول من أي جانب أشاء |
Ben sadece tam zamanında inmeyi başardım. | Open Subtitles | لقد نجحت فقط فى النزول من عليها فى الوقت الصحيح |
İnsanlar Musa'nın dağdan inmekte geciktiğini gördükleri zaman toplandılar. | Open Subtitles | و عندما رأى القوم أن موسى قد تأخر فى النزول من الجبل تجمعوا سويا |
Lütfen arabadan iner misiniz? | Open Subtitles | آنسة, هل تستطيعين النزول من السيارة قليلاً |
Arabadan inebilir misiniz, lütfen, efendim? | Open Subtitles | هل تمانع النزول من سيارتك ، رجاءً سيدي ؟ |
Komik bir şekilde her saat başı attan inip yürümek... | Open Subtitles | امور سخيفه ما بين النزول من على الأحصنه و السير كل ساعه |
Deli olmalısın." Onun yerine yere doğru eğilir ve beş tane taş alır ve çoban çantasına koyar devamında devle karşılaşmak için dağdan aşağı inmeye başlar. | TED | و بدلا من ذلك ينظر إلى الأرض و يلتقط خمسة أحجار و يضعهم في حقيبته ويبدأ في النزول من على جانب الجبل ليقابل العملاق. |
-Paramı verin ben çıkıyorum. -Bayım, masadan inmelisiniz artık. | Open Subtitles | .إصرفني خارجاً - .يا سيد, عليك النزول من على الطاولة - |
- Bu tekneden inmeliyiz. - Demek tekneden inmek istiyorsun? | Open Subtitles | ـ يجب علينا النزول من هذا القارب ـ هل تريد أن تنزل من هذا القارب؟ |
Şu eski Çinli kemiklerini görmek için uçaktan inmek istiyorsun. | Open Subtitles | أردتِ النزول من الطائرة لرؤية تلك العظام الصينيّة القديمة |
Öte yandan bu soğukta inmek istemezsin. Çok soğuk ve her yer karanlık. | Open Subtitles | كما أنك لا ترغب في النزول من هذه العربة، فالبرد قارس جداً والمكان مظلم |
Ama atımın sırtındaydım, ya hazırlıksız ateş etmeyi ya da atımdan inmeyi seçecektim. | Open Subtitles | ولكن كنت فوق حصاني وكان أمامي إما الاطلاق بشكل ارتجالي، أو النزول من فوق حصاني لأطلق من وضع ثابت. |
Scotty, otobüsten inmeyi düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | سكوتي، لا تتكلم عن النزول من الحافلة |
- Yakın bir gelecekte aşağıya inmeyi düşünüyor musun? Daha karar vermedim. | Open Subtitles | هل تنوي النزول من هناك قريباً؟ |
İnsanlar Musa'nın dağdan inmekte geciktiğini gördükleri zaman toplandılar. | Open Subtitles | و عندما رأى القوم أن موسى قد تأخر فى النزول من الجبل تجمعوا سويا |
Merdivenlerden inmekte güçlük çekiyor. | Open Subtitles | إنه لا يستطيع النزول من على الدرج |
Merdivenlerden inmekte güçlük çekiyor. | Open Subtitles | إنه لا يستطيع النزول من على الدرج |
Evet, genelde kendi çıkan kediler kendi başlarına da iner. | Open Subtitles | أجل , بالعادة تصعد القطط من تلقاء نفسها و بوسعها النزول من تلقاء نفسها |
Attan iner misiniz, Bay Savage? | Open Subtitles | هل يمكنك النزول من على الحصان , رجاءا سيد سافيج ؟ |
Başka bir katın penceresinden lobiye inebilir. | Open Subtitles | إنزل إلى حافة الفندق ربما حاول النزول من نافذة طابق اَخر. |
Artık aşağıya inebilir miyim lütfen? | Open Subtitles | هل يُمكنني النزول من هُنا رجاءً؟ |
Böylece tepeden aşağı inip eve gidebilir odamıza çıkan merdivenleri tırmanabilir ve hediyesini ona verebilirim. | Open Subtitles | ومن ثم يمكنني النزول من على التل والسير للمنزل وصعود الدَرّج إلى غرفتنا ومن ثم يمكنني تقديم الهدية لها |
Sizin takım otobüsten inmeye korktuğundan sahaya çıkamadı. | Open Subtitles | لأنّهم كانوا خائفين للغاية من النزول من الحافلة. |
-Paramı verin ben çıkıyorum. -Bayım, masadan inmelisiniz artık. | Open Subtitles | .إصرفني خارجاً - .يا سيد, عليك النزول من على الطاولة - |