Burası güzel kadın kaynıyor ama sen oturmuş o herifi kesiyorsun. | Open Subtitles | كلّ هؤلاء النساء الجميلات هنا وأنت تحدّق في ذلك الرجُل ؟ |
güzel kadınların kocaları suçlu sınıfındandır. | Open Subtitles | إن أزواج النساء الجميلات ينتمون إلى الطبقة الإجرامية |
Gelinin günah çıkarması sırasında bayıldı ve tüm Güzel kadınlar ona hayran kaldı. | Open Subtitles | أُغمى عليه عندما كانت العاهرات يعترفن جميع النساء الجميلات عشقوه |
"Güzel kadınları hayalsiz erkeklere bırakın. " | Open Subtitles | ..اترك النساء الجميلات الى الرجال المعدومو الخيال دوفلوه أنا مصرفي |
Hoş hanımlar Çağırmaya hazırlar, | Open Subtitles | النساء الجميلات مستعدات لتلبية النداء |
Bilesin diye söylüyorum, bir çok güzel kadınla oldum. | Open Subtitles | لمعلوماتك، لقد عرفت العديد من النساء الجميلات. |
Dean güzel kadınlara bakmayı sevdiğini itiraf etti fakat Judy ile aldığı evlenme kararını asla sorgulamamış. | TED | أقرّ دين بأنه يحب النظرإلى النساء الجميلات. ولكنه لم يشكك في قراره بالزواج من جودي. |
güzel kadınlarla genelde iyi anlaşırım. | Open Subtitles | لا أعرف ما هي المشكلة. وعادة ما ابلي جيدا مع النساء الجميلات. |
Trajik bir şekilde tek başına öldü tıpkı dünyadaki çoğu güzel kadın gibi. | Open Subtitles | ماتت وحدها بشكل حزين مثل العديد من النساء الجميلات |
Çoğu güzel kadın polis olmalı. | Open Subtitles | فكما تعلم، أغلب النساء الجميلات من الشرطة |
Ardından dükkân sahibi de demiş ki, "Bir sürü bekâr... "...ve güzel kadın buraya geliyor... | Open Subtitles | قال المالك أن الكثير من النساء الجميلات يأتين الى هنا يومياً. |
Seni burada öldürmeyeceğim, Ray. Bütün bu güzel kadınların önünde olmaz. | Open Subtitles | أنا لن أقتلك هنا أبداً ليس أمام كل النساء الجميلات |
Bildiğin gibi, Alan, güzel kadınların çoğu erkeklerin peşlerinden koşmasına alışıktır. | Open Subtitles | الين، أكثر النساء الجميلات متُعودة على الرجال... . يلاحقونهم و يتوقعونة... |
güzel kadınların kaltak olmasıyla aynı sebepten. | Open Subtitles | لنفس السبب في أن كل النساء الجميلات ساقطات |
Güzel kadınlar. Bilirsin, onlar cinayetten bile yırtarlar. | Open Subtitles | النساء الجميلات أتعرف , أنهم يفلتون من جريمة القتل |
Güzel kadınlar seni mutluluğa eriştirebilir. | Open Subtitles | غالبا ما يرشدنك النساء الجميلات الي النعيم. |
Fiyakalı restoranlarda Güzel kadınları izlemek mi? | Open Subtitles | تتجسس على النساء الجميلات في المطاعم الفاخرة؟ |
Doğruyu söylemek gerekirse, ben her zaman Güzel kadınları ateş zor olmuştur. | Open Subtitles | ، بصراحة، يا سيدي. كان دائما مشكلة . أنا لا اطلق النار أن النساء الجميلات |
Hoş hanımlar Karanlıkta bekliyor. | Open Subtitles | النساء الجميلات ينتظرن في الظلام |
Daha çok bir sürü güzel kadınla bir sıra beyin sarsıcı cinsel tecrübe diyelim. | Open Subtitles | سأطلق على الأمر سلسلة من التجارب الجنسية المذهلة مع الكثير من النساء الجميلات |
Şarkı söylemeyi, dans etmeyi sever güzel kadınlara hayranlık duyarız. | Open Subtitles | نحب أن نغني , نحب أن نرقص كما أننا نقدر النساء الجميلات |
güzel kadınlarla çıkmanın zorluklarına katlanıyorum. | Open Subtitles | أحب أن أتكأ على الأشياء وأتأمل صعوبة مواعدة النساء الجميلات |
Ee, güzel kızlar var mıydı orada? | Open Subtitles | إذا, أهناك الكثير من النساء الجميلات هناك؟ |
Görünüşe göre, güzel bayanlara zaafı varmış. | Open Subtitles | كما يبدو أن لديه نقطه ضعف تجاه النساء الجميلات |
New York'ta bu kadar güzel kadının yaşaması inanılmaz. | Open Subtitles | أمر مدهش كم النساء الجميلات اللاتي يعشن في (نيويورك) |
Gerçekten mi. Hani şu yüzme kıyafetleri giymiş olan güzel kızların olduğu yer mi? | Open Subtitles | حقا , هل هذا هو المتجر اللذي يتواجدن فيه هؤلاء النساء الجميلات في ملابس القفز السوداء ؟ |
Annesini ne kadar özlediğini ailesini ve siz sevgili bayanları ne kadar çok sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تفتقد والدتها و كم تحب بقية عائلتها و جميعكنّ أيتها النساء الجميلات |