Ancak Kadınlar da mobilize olmada, organizasyonda, sokağa dökülmede önemli bir itici güç olmuşlardı. | TED | لكن النساء كن أيضاً قوة قائدة مهمة جداً، في التعبئة و التنظيم والنزول إلى الشوارع. |
Gandici ile ben çocukken Kadınlar giysilerini kendi dokurdu. | Open Subtitles | عندما كنا نكبر أنا و غاندي النساء كن يغزلن ملابسهن |
Kadınlar birbirleriyle sürekli yarış hâlindeler. Bu nedenle patronunla sorunlar yaşıyorsun. | Open Subtitles | لطالما النساء كن يغرنّ من بعضهنّ البعض ولهذا تعانين من المشاكل مع مديرتك |
Evet, ama bu Kadınlar 5 ayrı eyaletten. | Open Subtitles | نعم، و لكن هؤلاء النساء كن في خمس ولايات مختلفة |
Kadınlar, yüz yıllardır doğuruyor, tamam mı? | Open Subtitles | النساء كن يفعلن هذا منذ بداية الخليقة ، حسنٌ ؟ |
Otuz yıl önce, Kadınlar dövülüyor, takip ediliyor, tecavüz ediliyor ve kimse bundan bahsetmiyordu. | TED | قبل ثلاثون عاما , النساء كن يضربن كن يتربص بهن , و كن يغتصبن و لم يكن احد يتكلم عن هذا . |
Kadınlar erkeklerden daha fazla duygularını ifade ediyor. | TED | النساء كن أكثر تعبيرا من الرجال. |
Tanıdığım bütün Kadınlar doğuştan yalancıydı ama daha önce rahibelerin de böyle olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | كل من قابلت من النساء كن كاذبات بالفطرة لكني لم اعرف بأن الراهبات يكذبن الا الآن . |
Kadınlar onu içeri alırken kuşkulanmıyordu. | Open Subtitles | النساء كن يشعرن بالأمان لدخوله المنزل |
Muhtemelen Kadınlar hâlâ hayatta olurdu. | Open Subtitles | -هناك إحتمالات أن النساء كن سيبقين أحياء |
Bu Kadınlar, doğal olarak şiddetli strese maruz kaldıklarından doğan çocuklarda normalin çok üzerinde şizofreni vakaları tespit edilmiştir. | Open Subtitles | قبل اندلاع حرب ال 1967... هؤلاء النساء كن بالطبع متوترات للغاية |
(Gülüşmeler) Kurban düşüp buna inanmaya başlayana kadar Kadınlar uzun süredir beyni yıkanmış, kandırılmışlardı. | TED | (ضحك) النساء كن مغسولات الدماغ وتمت قيادتهن طويلًا حتى سقطنا ضحايا وبدأنا حقًا نؤمن بذلك في أنفسنا |
O Kadınlar da korkuyordu. | Open Subtitles | .كل تلك النساء كن خائفات |