Bu tek kopya. | Open Subtitles | لهذا السبب ممنوع استعارة هذا الكتاب فهو النسخة الوحيدة هنا |
Ona dikkat et, çünkü o sadece kalbim ve ruhum değil, ayrıca elimdeki tek kopya. | Open Subtitles | شكراً. وانتبه لأنه ليس فقط قلبي وروحي إنّما النسخة الوحيدة كذلك |
Bunlar fotoğrafların tek kopyası ve sizde başkaları da yok. | Open Subtitles | وهل هذه هي النسخة الوحيدة ولا يوجد غيرها ؟ |
Bunun içinde, romanımın ilk yarısının tek kopyası var. | Open Subtitles | النسخة الوحيدة من النصف الأول لروايتي موجود هنا |
Aristo'nun ikinci şiir kitabının, büyük ihtimalle günümüzde kalan tek kopyasını görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد رؤية الكتاب الذي من المحتمل أن يكون النسخة الوحيدة المُتبقية من الكتاب الشعري الثاني لأرسطو |
- Ona orijinallerini vermiştim. Geride kalan tek kopya sendeydi. | Open Subtitles | أعطيتُه النسخة الأصلية و أنتَ لديكَ النسخة الوحيدة |
tek kopya o değildi. Ama bu bir sır. Ve kayıp. | Open Subtitles | إنها ليست النسخة الوحيدة لكنه سري ومفقود |
- tek kopya olduğunu nereden bileyim? | Open Subtitles | كيف يتسنى لي معرفة ان هذه هي النسخة الوحيدة |
Bu tek kopya. Yerinden olsam yakardım. | Open Subtitles | إنها النسخة الوحيدة لو كنت مكانكِ لحرقتها |
Bunun tek kopya olduğu söylendi bana. | Open Subtitles | تمّ تقديم ضمانات لي أنّها النسخة الوحيدة |
Ellerindeki tek kopya oymuş. | Open Subtitles | والممرضات تقول أنها النسخة الوحيدة التي يملكونها |
Bu fotoğrafın tek kopyası var ve ben onu ortadan ikiye kesmiştim. | Open Subtitles | لقد مزقت النسخة الوحيدة من هذه الصورة من النصف |
tek kopyası bizde olacak sanıyordum. | Open Subtitles | إنه مُشتري آخر لقد إعتقدت أننا لدينا النسخة الوحيدة |
Güvenlik kamerası görüntülerinin tek kopyası onda. | Open Subtitles | لديه النسخة الوحيدة من فيديو "ساك إن باك". |
Bendeki tek kopyası bu. | Open Subtitles | ,لا إنها النسخة الوحيدة التي لديّ |
Lütfen onunla dikkatli ol. tek kopyası o. | Open Subtitles | إنتبهي عليها، إنها النسخة الوحيدة لديّ |
Ve bu da dosyanın tek kopyası. | Open Subtitles | و هذه هي النسخة الوحيدة |
Aklını kaçırdı, son kitabının tek kopyasını yaktı açlık grevinden bir hafta sonra öldü. | Open Subtitles | لقد فقد عقلة , احترقت النسخة الوحيدة من كتابة الاخير مات بعد اسبوع من حادثة المجاعه |
En kötüsü de benden en iyi eserimin tek kopyasını çaldı. | Open Subtitles | ,وما هو اسوأ انه سرق النسخة الوحيدة لمسرحيتي العظيمة |
Tek nüshası var. Babadan kalma yollarla yazdım bu sefer. | Open Subtitles | إنها النسخة الوحيدة لقد سرت على الطريقة القديمة |
Başka bir kopyası yok. Bu tek kopyası. | Open Subtitles | لا توجد نسخة أخرى يا (والتر)، هذه هي النسخة الوحيدة. |
Elinde bulunan tek kopyayı bizim alabilme şansımız var mı? | Open Subtitles | هل توجد طريقة للتأكد بأنني أملك النسخة الوحيدة ؟ |
Kıştepesi'ndeki tek kopyanın bu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | كنت متأكدا من أن هذه هي النسخة الوحيدة في وينتيرفيل؟ |
Ciddi misin? Bu var olan tek versiyon mu? | Open Subtitles | هل أنتِ جادّة أنها النسخة الوحيدة المتوفرة ؟ |