"النسيجِ" - Traduction Arabe en Turc

    • doku
        
    • dokusu
        
    • dokuyu
        
    • dokudan
        
    • dokusunu
        
    Beyininizin ortasında kara bir sise benzeyen doku oluşmuş. Open Subtitles أي ضباب أسود مِنْ النسيجِ متشعب نحو مركزِ دماغِكَ.
    Onu 3 dakika boyunca tutacağım ve ölü boşluğu kapatacak... ve doğal bir doku gibi davranacak çünkü bu, vücudunuzdan bir parça. Open Subtitles أَحْملُه طُبّق ل3 دقائقِ. يَغْلقُ كُلّ الفضاء الميت، والأيدز في النسيجِ الطبيعيِ يَشفي لأنه مِنْ جسمِكَ الخاصِ.
    Bulunduğu yerde epididimitise ve doku iltihabına neden olabilir, testiste çok ciddi sancılar görülür. Open Subtitles بقعةِ جي سبوت منطقةُ النسيجِ الحسّاسِ جداً
    Ve bunda, insan dokusu bulduk. Open Subtitles وعلى هذا هنا نحن وَجدتْ آثارُ النسيجِ الإنسانيِ.
    Lütfen! Bu tırtıklı kenarlardan kurtulabilmek için daha çok dokuyu almalısın. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَفْرضَ ضريبة هامش أوسع مِنْ النسيجِ للتَخَلُّص مِنْ تلك الحافاتِ المتعرجةِ.
    Kurşun bağırsaklarını parçalarsa, ölü dokudan oluşan bir boşluk yaratır. Open Subtitles ..عندما تخترقكالرصاصة. تصنع تجويف من النسيجِ الميتِ.
    Herbert West, ölmüş bir hayvanın dokusunu canlandırmayı başardı. Open Subtitles ويست هيربيرت أحدثَ إعادة صور متحركّةِ في النسيجِ الحيوانيِ الميتِ
    Kemoterapi ya da radyasyon kaynaklı doku hasarı yok. Open Subtitles لا دليلَ النسيجِ تضرّرْ مِنْ الكيمياوي أَو الإشعاعِ.
    - Adli tabip doku ve lifleri alacak... - Endişelenmeyin, efendim. Open Subtitles الطبيب الشرعي سَيَحْصلُ على النسيجِ والألياف...
    Herhangi bir aşınma ya da doku hasarına dair bir kanıt yok. Open Subtitles أَو دليل ضررِ النسيجِ. lt كما لو أنَّ حناجرهم سُحِقتْ
    Üstünde epey doku var. Open Subtitles Heck الكثير مِنْ النسيجِ ملحق. دعْني أَحْزرُ...
    Burada kalmış bir sürü doku var. Open Subtitles تَركَ الكثير مِنْ النسيجِ هنا
    İkinci kurbandan çıkan yumuşak doku örneği mi? Open Subtitles تلك عيّنةِ النسيجِ الناعمةِ
    Ağzındaki şey insan dokusu gibi. Open Subtitles يُشاهدُ مثل النسيجِ الإنسانيِ على المنقارِ.
    Nikotin, penis dokusu üzerinden verilmiş. Open Subtitles النيكوتين قُدّمَ خلال النسيجِ القضيبيِ.
    Ben orada uyanık ve tamamen felçli halde yatarken... siz "daha çok dokuyu alıyordunuz". Open Subtitles أنا كُنْتُ أَكْذبُ مستيقظ هناك ومشلول تماماً بينما أنت إثنان مَفْرُوض ضريبة هامش أوسع مِنْ النسيجِ.
    Açıkta kalan dokuyu kapamam gerekiyor, su kaybını, atrofiyi (beslenemeyen dokunun kaybı) önlemek için. Open Subtitles أَحتاجُ لتَغْطية النسيجِ المكشوفِ لمَنْع الجفافِ، ضمور. حَسَناً، بخير.
    Kurşun bağırsaklarını parçalarsa, ölü dokudan oluşan bir boşluk yaratır. Open Subtitles ..عندما تخترقكالرصاصة. تصنع تجويف من النسيجِ الميتِ.
    Ama bu yüzey dokusunu hiç tanımıyorum. Open Subtitles لَكنِّي لا أَعرفُ هذا النسيجِ السطحيِ مطلقاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus